Açlık mı, susuzluk mu daha tehlikeli? Yanıt net ve açık: Susuzluk, açlığa göre çok daha büyük ve acil bir tehdit. Bedenlerimizin susuzluğa dayanma gücü, gıdasız kalmaya oranla çok daha zayıf. Bunun nedeni bedenimizdeki “yağ rezervi”nin “su rezervi”ne oranla daha güçlü olması. Ayrıca metabolik yapılanmamız yeteri kadar yağ bulunmadığında ihtiyacı olan enerjiyi proteinler, yani kaslardan da karşılayabiliyor.
İşte bu nedenle zaman zaman yapılan akılcı planlanmış “kısa aralıklı açlık kürleri” zannedilenin aksine sağlığa zarar vermiyor. Tam da aksine, beden dinlenme, metabolizma mola alma, detoks sistemlerimiz toksinlerinden arınma fırsatı buluyor. “Otofaji”, yani “atıklarını tüketerek beslenme” sistemi devreye giriyor. Neticede, bu kürlerin bilinçli uygulanırsa zarar vermeleri bir yana faydalı neticeleri alınabiliyor. İşte nedeni...
Aç kalmaktan korkmayın, çünkü ortalama 70 kilo civarında sağlıklı biriyseniz bu sizin en az 150-160 bin kalori civarında yedek enerjinizin olduğunu ifade eder. Sağlıklı bir yetişkine günde en fazla 2 bin kalori gerektiğini düşünürseniz bu yedek de en az 70-80 günlük bir rezervin varlığı anlamına gelir. Dolayısıyla kısa oruçların sağlığınıza ciddi bir zararı olmaz. Yapacağınız şey, yapay gıdalardan, katkı ve kimyasal içeren yiyecek ve içeceklerden, şeker ve un/nişasta deposu, trans yağ zengini besinlerden uzak durup doğal şeylerle beslenmektir.
İkinci ayrıntı ise prensip olarak hayvansal değil de “bitkisel bazlı” gıdalar yemektir. Tıbbi oruçlar sindirim sistemi ve genelde de her hücre ve dokunuz için bir çeşit “mola” almanız anlamına geliyor. Siz sınırlı miktarda gıda tüketirken, o sistemleriniz dinlenme, kendilerine bir çekidüzen verme, yapım-onarım faaliyetine girme fırsatı yakalıyor. Bu molalar sayesinde hazım sisteminiz kendini toparlama, tamir sistemleriniz kırığınızı, döküğünüzü onarma fırsatı buluyor. Kan basıncınız düşüyor. İnsülin ve leptin direnciniz azalıyor. Dokularınıza biriken toksik kalıntılardan temizleniyor. Sağlıklı bir kilo verme fırsatı yakalıyorsunuz. Uykunuz düzene giriyor.
Haftada bir gün daha az yiyin
Beslenme bir numaralı bir sağlık belirleyicisidir. Bu net ve kesin bir bilgidir. Lokmalarınızın sayısına da yapısına da dikkat etmeniz lazım. “Koruyucu sağlık”, yeni bin yılın en çok ilgi çeken sağlık yaklaşımı.
Kronik hastalıklarla, örneğin obezite, diyabet, hipertansiyon, bunama, romatizma ile mücadelede önleyici tıbbın değerinin anlaşılması bu trendin en önemli sebebi. Önerim şu: 40’lı yaşlar sonrasında gelin haftada 1 gün “perhiz” yapalım. Yiyip içtiklerimizi azaltıp 700-800 kalori ile yetinmeye çalışalım ve o gün sadece bitkisel gıdalarla karnımızı doyuralım.
Hürriyet / Osman Müftüoğlu