logo

'Obezite ile etkin mücadele edilmeli'

Türkiye’de yapılan obezite çalışmaları, çocuk ve gençlerin risk grubunda olduğunu gösteriyor. Dr. Temel Yılmaz, obezitenin, genetik, hormonal ve metabolik bozuklukla ortaya çıkan ciddi bir sağlık sorunu olduğuna dikkat çekiyor.

İleri teknolojiyle birlikte kronik hastalıklarda artış yaşandığını vurgulayan Yılmaz’a göre, teknolojiyle yeni yaşam biçimini benimseyen insanlar, daha az hareket ediyor, daha fazla fast food ile işlenmiş ve hazır yiyecekler tüketiyor. Yılmaz, “Bizim insanlarımız sporu fazla sevmiyor ama herkes teknoloji tutkunu” derken, sayı olarak değilse bile Türkiye’nin obezite artışında dünya şampiyonu olduğunu ifade ediyor. Yılmaz, Türkiye’de obezite artışında çocuklar ve gençlerin en yüksek risk grubunda olduğuna dikkat çekiyor.

Farkında değiller

Beyaz yakalı ofis çalışanları ve 30-40’lı yaşlardaki genç kuşağın yaklaşık yarısında hem kilo fazlası hem de yağlı karaciğer olduğunu vurgulayan Prof. Yılmaz, şu tespitlerde bulundu:

“İnsanların önemli bölümü bu tehlikenin farkında değil. Karaciğer yağlanması genel olarak insülin direnci ile birlikte görülüyor. Karaciğer yağlanması olan hastaların yüzde 80’den fazlası insülin direnci nedeniyle ileriki yıllarda diyabet oluyor. Hastalık tedavi edilmediğinde karaciğer fibrozu ve siroza gidiyor. Aşırı yağlı ve şekerli gıdalarla beslenme, hareketsiz ve stresli yaşam karaciğer yağlanması artışına neden oluyor ancak karaciğer yağlanmasının en önemli nedeni işlenmiş gıdalar.”

Depresyonlu çocuklar

Çocuk Beslenme Uzmanı Dr. Muazzez Garipağaoğlu ise son 3 yıllık dönemde 6-7 yaş gurubu çocuklardaki obezite oranında yüzde 3.1’lik artış olduğunu söylüyor. Obez çocukların sınıf arkadaşlarının eğlence konusu olduğunu ve oyun arkadaşı olarak tercih edilmedikleri için depresyona girebildiklerine dikkat çeken Garipağaoğlu, şunları dedi:

“2 yaş altı çocukların gelişimlerinin olumsuz etkilenmemesi için, diyet önerilmiyor. Obezite sorunu olan 2-5 yaş arası çocuklarda, 1 aylık sürede 500 gram ağırlık kaybına izin veriyoruz. Bunun için günlük beslenmede 100 kalorilik bir enerji kısıtlaması veya fiziksel aktivitenin artırılması gerekiyor. Bu sayede 1 ayda 0.5 santim uzama, 500 gr ağırlık kaybı ile toplamda 1 kilo incelme sağlanıyor. Okul çocukları ve ergenlerin tedavisinde obezitenin derecesi ve sağlık sorunlarının varlığına göre 1 aylık sürede 1 kilogram ağırlık kaybına izin veriliyor.”

Dr. Köksal Bilgen ise Türkiye’deki kadınların yüzde 41’i, erkeklerin de yüzde 20.5’i obez olduğuna işaret ediyor. Bilgen, şunları söyledi: “Buğday ununun asıl besleyici ögeleri rüşeym ve kepek. Ayrıca ekmekte sağlığa zararlı katkı maddeleri var. Türkiye’de obezitenin en önemli nedeni bu sağlıksız ekmeğin aşırı tüketimi. Türkiye’deki morbid obezlerin ancak binde biri tedavi ediliyor." dedi.

Ailelere öneriler

Dr. Muazzez Garipağaoğlu, bebeklik döneminde obezite riskine neden olan faktörlerin başında protein içeriği yüksek formüllerin geldiğini belirterek, “ABD’de yapılan Çocukluk Çağı Obezite Programı çalışmasında, ilk 1 yıl protein içeriği yüksek formüller ile beslenen bebeklerin, 2 yaşına geldiklerinde beden kitle indeksleri yüksek bulundu.

Bebekler enerji alımını düzenleme konusunda doğal bir yeteneğe sahipler. Anne, babaların bebeğin açlık, tokluk konusundaki işaretlerine duyarlı olmaları, aşırı kısıtlayıcı, aşırı kontrolcü, ödüllendirici, baskılayıcı davranışlardan vazgeçmeleri gerekiyor. Örneğin 5 yaşında, orta derecede aktif bir çocuğun günlük enerji gereksinimi 1500 kalori. Bu enerjiyi karşılamak için günde 5 dilim ekmek ve benzeri tahıllar, 2 küçük boy meyve, 2 porsiyon veya daha bol sebze, 2 köfte ölçüsü et, tavuk veya balık, 2 su bardağı süt, yoğurt, 1-2 dilim peynir, yemeklerin üzerinde görünmeyecek şekilde yağ ve haftada birkaç kez şeker ile şekerli türden besin tüketmesi gerekir.”

Milliyet