logo

Kömürlü santraller azalıyor

Kömür, elektrik üretiminde en yoğun su kullanılan yöntemlerden biri ve dünyadaki 8 bin 359 kömürlü termik santral ünitesi 1 milyar insanın temel tatlı su ihtiyacını karşılayacak kadar su tüketiyor.

Bu yıl dördüncüsü hazırlanan Yükseliş ve Çöküş - 2018 raporu, dünyada proje aşamasında, inşaat halinde ve işletmedeki tüm kömürlü termik santral envanterini ortaya koyuyor.

Rapora göre, 2015-2017 yılları arasında yeni kömür santrali yapımı yüzde 73 düştü.

Rapora göre geçen yıla oranla, inşaatı tamamlanan yeni kömür santrallerinde yüzde 28, inşaata girecek santrallerde yüzde 29, izin ve proje aşamasındaki santrallerde ise yüzde 22’lik bir düşüş söz konusu.

Kömürlü termik santral gelişiminde yaşanan bu düşüşün başlıca nedenleri arasında Çin hükümetinin, hava kirliliği gerekçesiyle yeni kömür santrali projelerine uyguladığı şartlar ve kısıtlamalar ve Hindistan’da özel yatırımcıların kömür finansmanından büyük ölçekte çekilmesi gösteriliyor. Rapora göre, Hindistan’da 17 farklı alanda kömür santrallerinin inşaatı durduruldu.

Rapor aynı zamanda, toplam 97 bin MW kapasiteli mevcut kömürlü termik santralin emekliye ayrıldığına işaret ediyor. Tüm zamanların rekoru sayılabilecek bu rakamın arkasında 45 bin MW ile ABD, 16 bin MW ile Çin ve 8 bin MW ile Birleşik Krallık yer alıyor. Küresel ölçekte emekli edilen kömürlü termik santral kurulu gücü 2017 yılında 25.000 megawatt’ı (MW) geçerek, son üç yıldır gözlenen rekor düzeydeki santral kapanma hızını devam ettirdi.

Kömürlü termik santral filosu 2022’de küçülmeye başlayacak

Kömürlü termik santral kapasitesi, açılan santral sayısındaki azalma ile yüksek emeklilik oranı arasında sıkışmış durumda: Mevcut eğilim devam ettiği takdirde, 2022 yılına gelindiğinde yıllık emekli edilen kömürlü termik santral kurulu gücü, o yıl kurulan yeni kapasitenin üzerinde olacak ve küresel kömürlü termik santral filosu küçülmeye başlayacak.

Kömürlü termik santral kurulu gücündeki büyümenin durdurulma ihtimali her ne kadar iklim ve sağlık açısından sevindirici olsa da, gerçekleştirilmesi gereken zorunluluklarla kıyaslandığında geç kalmış bir gelişme. 2017’de dünyada yalnızca yedi ülke, birden fazla yerde yeni kömürlü termik santral yapımına başladı. Rapor, proje aşamasındaki santrallerdeki anlamlı düşüşe rağmen, hali hazırda işletmede olan santrallerin açığa çıkardığı sera gazı emisyonlarının Paris İklim Anlaşması’nın öngördüğü karbon bütçesini aşmaya devam edeceğini belirtiyor.

Anlaşmanın hedeflerinin tutturulması için, geliştirme aşamasındaki kömürlü termik santral projelerinin iptali ile AB ve ABD’deki yaşlanan kömürlü termik santral filolarının emekliliğinin hızlandırılması dahil olmak üzere, hali hazırda kaydedilen ilerlemelerin hızlandırılması gerekiyor.

Türkiye 4. sırada

Türkiye’ye de yer veren rapor, 2017’de Türkiye’de hiç yeni santral inşaatına başlanmadığına ancak üç farklı alanda, toplamda 1300 MW kapasiteli termik santral inşaatının devam ettiğine işaret ediyor.

Raporda ayrıca Türkiye’de proje aşamasında fazla sayıda aday termik santrali olmasına karşın son birkaç yıldır, yerel toplulukların itirazları ve yatırımcıların çekilmesi neticesinde birçok santral projesinden vazgeçildiği bilgisi de yer alıyor.

Analistler, güneş enerjisinin hızla düşen maliyeti ile Türkiye’nin yüksek güneş potansiyeli bir arada göz önüne alındığında, güneşin Türkiye enerji stratejisi açısından daha esnek ve daha az riskli bir yaklaşım olduğunu belirtiyor.

Rapora göre proje aşamasındaki kömürlü termik santral sıralamasında, Çin, Hindistan ve Vietnam’dan sonra Türkiye dördüncü sırada.

Dünya