logo

Saatçilik mesleği de canlılığını yitirdi

Ordu’da saatçilik yapan Salih Sakarya, çırak yetiştiremediğini söyleyerek, kendisinden sonra mesleği devam ettirecek kimse olmadığı için üzüldüğünü belirtti.Yıllardır duran ve arızalanan saatleri tamir edip, zamanın tekrar ilerlemesini sağlayan saatçiler, gün geçtikçe kendilerinin durma noktasında olduğunu söylüyor.

Yıllardır duran ve arızalanan saatleri tamir edip, zamanın tekrar ilerlemesini sağlayan saatçiler, gün geçtikçe kendilerinin durma noktasında olduğunu söylüyor. Ordu’da yaklaşık 33 yıldır aynı dükkanda usta olarak vatandaşlara hizmet veren 56 yaşındaki Salih Sakarya, mesleği kendi çabalarıyla ileriye götürmeye çalışacağını belirtti. Saat tamirini öğrenmek için uzun süre tecrübe ve deneyim kazanmanın gerekli olduğuna dikkat çeken Sakarya, “Bu iş, bir 33 yıl daha gitmez ama 10 yıl daha gidebilirsek ne mutlu bize. Çünkü bizim arkamızdan yetişen bir nesil yok. Ne yazık ki çırağı yetişmeyen bir meslekteyiz. Bu işin arkası gelmeyince devamımız da yok. Kısacası Avrupa gibi olduk. Fabrikasyon alıp saatin pilini ve kayışını değiştiriyoruz, geri kalanları çöpe gidiyor. Çırak yetişmediği için tamir yapacak kimse de kalmıyor. Şimdi 2 tane vida söküp bakmak ile bu iş olacak gibi değil." dedi.

“İlk soru ‘çırağa ne vereceksin?’ oluyor”

Yılların saatçisi Sakarya, yetiştirilmek için gelen çırakların ilk olarak işin maddi boyutunu sorduğuna dikkat çekerek, “Hangi meslekte olursa olsun ilk söylenen ‘sen çırağına ne vereceksin?’ diye soruluyor. Bu mesleğin geleceği yok. Yurt dışından gelen ve 15-20 TL’ye satılan bu ucuz saatler bizi çok etkiledi. Bu saatlerin pil değişimi dışında tamiri de olmuyor. Ucuz saatlerde kanserojen maddeler de bulunuyor. Bunun yanı sıra, cep telefonu çıktı, çalar saat işi bitti. Telefonların alarmı olduğu için, alarmlı saatlere talep kalmadı. Cep telefonu kendine ayrı bir sektör oluşturdu ama zamanla saat sektörünü öldürdü” ifadelerini kullandı.

Milli Gazete