Türkiye’de 6-10 yaş grubu çocuklar arasında hafif şişman ve kilolu olanların oranı yaklaşık yüzde 14.3, obezite oranı ise yüzde 6.5. Uzmanların göre, 0-5 yaş aralığındaki 660 bin, 6-18 yaş aralığında ise 1 milyon 300 bin çocuk obezite sorunu yaşıyor. En büyük neden ise şeker tüketimi.
Türkiye’nin obezitede dünya sıralamasında 4’üncü, Avrupa sıralamasında ise 1’inci olduğu uyarısında bulunan Dr. Ayça Doğan Mollaoğlu, “Bireyin obeziteye karşı eğilimi anne karnında başlıyor. Annenin hamileyken beslenme tarzı bebeğin sonraki yaşamında beslenme seçimlerini de etkiliyor. Son zamanlarda yapılan çalışmalar gösterdi ki özellikle ilk 3 ayda anne adaylarının kilo alırım endişesi ile beslenmelerinde kısıtlamaya gitmesi, bebeğin doğum sonrası hayatını şekillendirecek programlanma mekanizmalarını etkiliyor ve vücutta yokluk çekilen besin için depolanmaya ihtiyaç duyuluyor. Bu aslında bebeğin doğumdan sonraki hayata hazır olmak için yaptığı bir değişiklik. Annenin aşırı kilo alması da yine çocuğun obez olma riskini artıyor” dedi.
Kaliteli yağ tüketimi kısıtlamasının sağlık için zararlı etkileri olabileceğini belirten Dr. Mollaoğlu, “Yağlar hücre duvarına katılıyor ve metabolizma için enerji sağlıyor. Vücut için elzem olan ama vücutta yapılamayan omega 3 ve 6 yağ asitlerini içeriyor. A, D, E, K vitaminlerinin emilimi için gerekli. Bireyin bilinçsiz bir şekilde kısıtlamaya gitmesi son derece yanlış. Eğer bir yağ yemek pişirirken tavanıza yapışıyorsa damarlarınıza da yapışacak demektir. Türkiye zeytinyağı ve fındık yağı açısından da çok zengin. Buna rağmen fındık yağları çok pahalı, insanlar ulaşamıyor. Oysa bu yağ kalp damar sağlığı için çok faydalı çünkü yüksek miktarda E vitamini içeriyor” şeklinde konuştu.
Milliyet