logo

Korumacılık ve dijital ekonomi aynı anda yükseliyor

Küresel ısınma ve dijitalleşme; iklim şartlarından, ülkelerin geleneksel sınırlarına, üretim şartlarından ekonomilere kadar herşeyi değiştiriyor, yeniden şekillendiriyor.

Ekonomilerde yaşanan bu değişim, küresel ticaretin de yeninden kurgulanmasını beraberinde getiriyor. Çünkü hem küresel ticaret ortakları değişiyor, hem de yaşanan anlaşmazlık konuları.

Küresel ticaret hacminin 2018 yılında 19.5 trilyon dolara ulaşacağı tahmin edilirken, ticari anlaşmazlıkların da hacimle birlikte artması kaçınılmaz görülüyor.

Tahkim; “Sözleşmelerden doğan bir anlaşmazlıkta mahkeme yerine hakeme başvurma”anlamına geliyor. Taraflar anlaşmazlıkları mahkeme yerine bir hakem tarafından çözümlenmesi adına bir anlaşma yapıyorlar. Hakemin vereceği karar mahkeme kararları gibi bağlayıcı, hatta milletler arası tahkim konusunda mahkeme kararlarından da daha etkili bir şekilde bağlayıcı oluyor.

Uluslararası ticarette gündeme gelen ihtilaflarda söz konusu tarafların, çoğunlukla farklı uluslararası kimliklere, dillere, yasal ve kültürel arka planlara sahip olması da, esnek ve tarafsız bir hakemliğin ne kadar önemli olduğunu ortaya koyuyor.

İstanbul, geçtiğimiz günlerde Milletlerarası Ticaret Odası "Türkiye Tahkim Günü" konferansına ev sahipliği yaptı. Konferansın hedefi hem Türkiye’de milletlerarası ticari ve yatırım tahkiminin gelişimine katkıda bulunmak, hem de İstanbul’u bir uyuşmazlık çözüm merkezi olarak ön plana çıkarmak olarak tanımladı.

Konferansta öne çıkan notlar şöyle:

Tahkim kendini sürekli olarak yeniliyor. Bunun nedeni dünya genelinde değişen ihtiyaçlar ve ticaret koşulları. 2016-2017 yıllarını belirleyen iki temel konu dünya genelinde ticari korumacılığın ciddi bir şekilde artış göstermesi ve dijital ekonominin gelişimi oldu.

Anlaşmazlıkların adilane ve mantıklı bir biçimde çözümlenmesi açısından, tahkim önemli bir görev üstleniyor. Tarafların yaşadığı güvensizlik, bilgi eksikliği gibi sorunları ortadan kaldırıyor. Bir taraf, diğer tarafın ülkesindeki prosedürlere karşı kendisini dezavantajlı hissetmiyor.

İş dünyasının zamanla yarıştığı bir süreçten geçiyoruz. Yerel mahkeme süreçlerinin yavaş ilerleme kaydettiği durumlarda, tahkim çok daha hızlı, daha az masraflı çözümler sunabiliyor.

İnsanlar tanımadıkları bir mahkemede haklarını korumak yerine, tarafsız bir mahkemeye gitmeyi; kendi tahkim hakemlerini seçmeyi tercih ediyorlar.

Tahkim, şirketler için hem zaman, hem maliyet açısından çok daha faydalı. Şirketleri güçlendiren bir süreç.

Tahkime en fazla ihtiyaç duyulan sektörlerin başında inşaat, mühendislik, enerji ve telekom geliyor. Şirket evliliklerinde de aynı ihtyaç söz konusu oluyor.

Dijitalleşme tahkim açısından çok önemli bir konu ve vakaların çözüme ulaşmasında çok yardımcı oluyor. Hem şirketlerin şeffaf bir şekilde birbirlerini tanımaları; hem tüm tarafların güvenli bilgi alışverişinde bulunabilmeleri açısından teknoloji çok önemli bir rol üstleniyor.

Dünya