logo

Balıkçılık yeniden düzenlenmeli

Türkiye’de en çok tüketilen balık olan hamsinin geleceğini araştıran bilim insanlarından Ali Cemal Gücü, iklim değişikliğinin hamsiyi etkilendiğini, Karadeniz’de hamsi stokunun yanı sıra, Akdeniz’in balıkları, Kızıldeniz’den Süveyş Kanalı yoluyla faunaya giren balıklarla ilgilendiklerini belirtti.

Gücü, “Hamsi, Karadeniz’in üretken ekosistemine adapte olmuş, yumurta verimi yüksek bir balık. Bol yumurta bırakmasına karşın yumurtaların açılması ve hayatta kalarak ana stoka katılması iklimin ve balıkçılığın etkisinde. Bir de lüfer ve palamut gibi avcı balıklara bağlı. Hamsideki dalgalanmada önemli faktörlerden biri iklim, yani sıcaklıklardaki düzensizlikler.

Sıcaklığın ekosistem üzerinde hamsiyi etkileyecek pek çok değişikliğe neden olduğunu gözlemledik. Yaz döneminde sıcak üst tabakanın derinliği hamsinin üreme başarısını etkiliyor. Sıcaklığa bağlı değişen akıntı hızı göç döneminde hamsinin göçünü kolaylaştırarak kışlama alanına daha az enerji harcayarak ulaşmasına yardım ediyor. Kışın akıntının hızlı olması da kışlama duraklarının(kuyu-longoz) oluşumuna engel” dedi.

‘Küçük balık avlanmamalı’

Hamsinin bereketinin sadece sıcaklıkla ilişkilendirmenin yanlış olacağına da dikkat çeken Gücü, avın stoka etkisini de şöyle anlattı: “Bizler 1 yaş (9 cm) ve üzeri hamsiyi avlıyoruz. Bu balık sularımıza ilk gelen balık ve ortalama ağırlığı 5-6 gram. Büyük balıklardan sonra 0 yaşında, 7 cm’in altında ve 1 gramdan daha hafif balıklar sürü yapıyor. Eğer filo küçük balığa yönelir ve hamsi işleyen fabrikalar da bu balığı satın alırsa ertesi yıl balık bereketinden bahsetmek mümkün olmaz.”

‘Temel neden küresel ısınma’

Su Ürünleri ve Mamulleri İhracatçılar Birliği Başkanı Tuncay Sagun ise tüm olumsuzluklara rağmen sektörün büyüdüğüne değindi: “Sektörümüz, ihracat hedefi olan 5 milyar dolara kolaylıkla ulaşabilecek. Balık ihracatımız pek çok ülkeye yapılıyor. Levrek, alabalık ve çipura ihracatı ile Avrupa’nın en önemli balık tedarikçisiyiz. Bu sene balığın az olmasının en önemli sebebi iklim değişikliği. Balığın av verebilmesi için su sıcaklığının düşmesi, beslenebilmesi için yağışların yeterli olması gerekli.”

Av planı şart’

“Boy ve metre yasakları sonuçuç verince Marmara Denizi’nde uskumru avlanmaya başlandı. Ama kötü niyetliler yasakları ihlal etmekte. Denetimlerin artması ve balıkçılarımızın eğitilmesi gerekiyor. Balıkçılık kaynaklarının araştırılmasıyla av planı oluşturulmalı ve bundan taviz verilmemeli. Avrupa Serbest Ticaret Birliği üye ülkesi Norveç’ten yüklü miktarda somon alıyoruz. İthalata gümrük vergisi uygulanmaması pazarda hâkimiyet oluşmasına neden oluyor. Döviz çıkışını azaltmak için ülkemiz sularında yetişen ama tanıtımı yapılmayan Karadeniz somonunu anlatmaya çalışıyoruz. Besin değeri Norveç somonuna denk olan Karadeniz somonunu insanımıza anlatmak istiyoruz. Balık kaynaklarımızın korunması ve sürdürülebilmesi için balıkçılarımızın devletimizce getirilen sınırlama ve yasaklamalara uymaları, uymayanları da ihbar etmeleri gerekli. Tüketicilerde yasak dışında avlanılan su ürünlerini almamalı. Türkiye’de yılda kişi başına 8 kilo balık tüketiliyor. Avrupa Birliği’nde bu rakam 3 katı. Japonya’da 75 kilo. Balık tüketiminin yaygınlaşması için balık, temel gıda olarak tanımlanmalı. Halk sağlığı için deniz ürünlerinin faydası her fırsatta anlatılmalı.”

Milliyet