logo

Buzlar eriyince 20 trilyon dolarlık rezerv göründü!

Kuzey kutbundaki buzların hızla erimesi bölgedeki petrol ve doğalgaz rezervlerine yönelik hak iddialarını da artırdı. Bölgeye sahili bulunan 8 ülke, kıta sahanlığı tartışmasıyla 20 trilyon dolarlık enerji pastasından en büyük payı almaya çalışıyor.

Dünya piyasaları şu sıralar Çin ekonomisinin düşük performansını ve bu durumun dünyanın geri kalan kısmı için oluşturduğu olumsuz havayı tartışıyor. Ülkenin tahmin edildiği gibi yıllık yüzde 5-7 arası beklenen düşük büyümesi çok sayıda ülkenin dış ticaretini doğrudan etkilerken başta petrol ve doğalgaz olmak üzere emtia kalemlerinin de fiyatlarının önemli oranda gerilemesine neden oldu. Brent tipi petrolün fiyatı şu sıralar yıllık bazda yüzde 50’lik düşüşle 50 dolardan işlem görürken doğalgaz fiyatları da aynı dönemde yüzde 35’e yaklaşan düşüş kaydetti. Gerek petrol ve gerekse doğalgazın fiyat bazında tekrar ne zaman yükselişe geçeceği ise cevaplanması oldukça zor bir soru.

Dünyanın önde gelen finans merkezlerinde bu tartışma sürerken kuzey kutbu tamamen farklı bir mücadeleye sahne oluyor. Kuzey Buz Denizi’ne kıyısı bulunan, ABD, Rusya, Norveç, İsveç, İzlanda, Finlandiya, Kanada ve Danimarka bölgede var olduğu tahmin edilen 412 milyar varillik petrol ve doğalgazın peşine düştü.

Bugünün piyasa fiyatıyla 20 trilyon doları aşan bir büyüklüğe işaret eden rezervin dünyada bulunan toplam petrol ve doğalgaz rezervlerinin yüzde 25’ini oluşturduğu belirtiliyor.

Yaklaşık Afrika kıtası büyüklüğündeki kuzey kutbunda özellikle son yıllarda hızlanan buz erimesi bölgeye yönelik hak taleplerinin de artmasına neden oluyor. Hatta Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin kararlılığını göstermek için kutup bölgesine savaş gemilerini gönderdi. Diğer ülkelerin ise iklim araştırması adı altında görevlendirdiği araştırma ekipleriyle bölgede irili ufaklı 400 deneme sondajı yaptığı biliniyor. Petrol fiyatlarının önümüzdeki dönemlerde yeniden yükselişe geçmesiyle kutup petrolü savaşlarının daha da alevlenmesinden endişe ediliyor.

ABD Jeolojik Araştırma Enstitüsü’nün raporuna göre kutup bölgesinde bulunan 412 milyar varillik petrol rezervinin yüzde 75’inin 7 havzada yoğunlaştığı belirtiliyor. Bu bölgelere kıyısı bulunan ülkeler ise zengin petrol yataklarına ulaşabilmek için kıta sahanlıklarını 500, hatta 1000 kilometreye kadar uzadığını kanıtlayabilmek amacıyla bilimsel veriler oluşturmaya çalışıyor.

İklim koşulları zorlaştırıyor

-Kuzey kutbunda bulunan devasa petrol ve doğalgaz rezervleri ülkelerin iştahını kabartıyor. Ancak bölgede sıfırın altında 45 dereceye kadar düşen ısı, çalışma şartlarını kötü etkiliyor.

-Bölgede araştırma yapabilmek için uzun süreli kampların kurulması gerekiyor. Ancak gerek malzeme ve gerekse kullanılacak altyapının bölge koşullarına göre tasarlanması gerekiyor.

-Bu durum karada yapılan araştırmalara kıyasla maliyetleri 5-6 katına çıkarıyor. Ayrıca personelin aşırı koşullarda çalışacak olması uygun nitelikte çalışanların bulunmasını zorlaştırıyor.

-Kutup bölgesinde çalışmak lojistik bakımından da büyük zorluklara neden oluyor. Kritik makine ve cihazlarda yaşanacak bir arıza toplam faaliyeti aylarca aksatabiliyor.

-Bölgede petrolün çıkarılma izni verildiğinde, petrolün nasıl taşınacağı da büyük bir sorun olacak. Zira bölgeye boru hattı döşemek teknik olarak büyük sorun. Gemiyle taşınması ise donan deniz nedeniyle imkânsıza yakın.

-Eriyen buz denizinde petrol platformu tesis etmek ise sürekli hareket halinde olan ve yükseklikleri yüzlerce metreye ulaşabilen buz dağları nedeniyle çok zor. Ama şirketler bölgede çalışmak için yine de sabırsızlanıyor.

HT