İlke ve Değerlerinden Ödün Vermeden
Özgür Yayın Platformu Olarak Kalsın Diye
Öğle13:14 İkindi16:45 Akşam19:32 Yatsı20:53 İmsak05:16 Güneş06:43 İşrak07:23
Hava - Hava durumuAçık 13°C Nem %80
Türkçe
19 Ramazan 1445 29 Mart 2024 Cuma
19 Ramazan 1445
İşrak
07:23
Öğle
13:14
İkindi
16:45
Akşam
19:32
Yatsı
20:53
İmsak
05:16
Güneş
06:43
Giriş Yap

Sınav stresi aileleleri de etkiliyor

12.03.2012    |
"Çocuğum üniversiteye hazırlanıyor" diye eve misafir almayan, ders çalışacak diye evde olağanüstü hal ilan eden, müfettiş gibi onun sürekli ders çalışıp çalışmadığını kontrol eden anne-babalar doğru yapmıyor 
Yüksek sınav kaygısı, öğrencilerin başarısını olumsuz yönde etkileyen hususlardan birisidir. Yüksek kaygının etkisiyle öğrenciler sınavda panikler ve gerçek performanslarını ortaya koyamaz.
Sınavda yaşadıkları gerginliğin etkisiyle öğrendikleri bilgileri sınav esnasında etkili bir şekilde kullanamayan, hatta bildikleri soruları dahi doğru cevaplayamayan bu öğrenciler, aynı soruları sınavdan sonra rahatlıkla çözebilir.
Üniversite sınavını bir maratona benzetirsek, yüksek kaygı taşıyan öğrencinin durumu 20-30 kiloluk bir çantayla koşmaya çalışan atlet gibidir.
Yıldırım'a göre bu atlet ne kadar istekli olsa da taşıdığı yükün etkisiyle erken yorulacaktır. Öğrencilerin sınav kaygısını tetikleyen hususların başında ebeveynlerin yanlış tutumu gelir. Ebeveynlerin sınavı bir ölüm-kalım meselesi gibi algılaması ve çocuğunu motive etme amaçlı da olsa, "Sınavı kazanamazsan seni zor günler bekliyor", "Herkesin gözü senin üzerinde", "Kazanamazsan çevreye rezil oluruz" gibi ifadeler kullanması, teşvik edici olmaktan çok adeta öğrenciyi kilitleyecektir.
Ebeveynin, çocuğunun kapasitesini göz önünde bulundurmadan "Mutlaka tıp fakültesini kazanmalısın" ya da "Hukuk fakültesini kazanamadıktan sonra başka bir bölüm kazansan da bir şeye yaramaz" gibi ifadeler kullanması, öğrenci açısından yıkıcı sonuçlar doğurur. Ebeveynin çocuğuna güvenmemesi ve sınavı kazanması için ona baskı yapması, aşırı otoriter bir tavır içine girmesi, çocuğun kaygısını yükselteceği gibi onun ailesinden soğumasına da yol açar. Bu durumda ebeveynlerin şu hususlara dikkat etmesi yararlı olacaktır:
Ebeveyn, çocuğuna sınavı bir ölüm-kalım meselesi gibi takdim etmemelidir.
Çocuğun kapasitesi konusunda gerçekçi olunmalı ve beklenti düzeyi ona göre belirlenmelidir.
Öğrenci, kesinlikle başkalarıyla kıyaslanmamalı. Bu durum, onun aşkını-şevkini kırmaktan başka bir işe yaramaz.
Sınavı bir kişilik ölçüm aracı olarak kullanmamalı ve çocuğun değeri sınavdaki başarısı üzerinden biçilmemeli. Bilakis çocuğunuza "Sen bizim evladımızsın, kazansan da, kazanmasan da bizim için çok değerlisin" mesajı verilmelidir.
"Senin imkânların bende olsaydı mükemmel bölümler kazanırdım, ama sen çalışmıyorsun" tarzındaki ifadeler, öğrenciyi motive etmemekte, hatta itici bulunmaktadır. Beklentinizi ifade edip çocuğun ders çalışmamasının asıl sebeplerini araştırmanız daha yararlı olacaktır.
Çocuk, ebeveynini bir korku objesi olarak görmemeli. Ebeveyn, öğrencinin ders durumunu takip ederken müfettiş edasıyla davranmamalı. Teftiş edilmek, insanı gerginliğe sürükler.
Ebeveynin sınava hazırlık süresince çocuğu adeta "karantinaya" alması, kimseye misafirliğe gitmemesi, eve misafir almaması, yemeği ve çayı çocuğun ayağına götürmesi, çocuk ders çalışacak diye evde "olağanüstü hal" ilan etmesi, çocuğun iyice paniklemesine sebep olabilir.
Özellikle ekonomik durumu iyi olan ebeveynlerin çocuğunu özel okula ve dershaneye göndermekle yetinmeyip, her ders için özel öğretmen ayarlaması, öğrencinin "boğulmasına" sebep olabiliyor. Bu tarz abartılı "özel ders takviyeleri" öğrenciyi baskı altına almakta ve "Bunca emeğe rağmen kazanamazsam mahvolurum" düşüncesinin oluşmasına zemin hazırlamaktadır.
Dünya Bülteni 
Kabe
Canlı Yayın
Şuan canlı Yayın
Güne Merhaba
AKRA CANLI
 / 
close icon close icon
AKRA CANLI
Güne Merhaba
Güne Merhaba Add Icon volume up
 / 
Canlı Yayın
fast rewind
fast forward
Playlist
Bu özelliği kullanabilmek için üye girişi yapmanız gerekmektedir
  
Fikrini Paylaş
TAAHHÜTNAME

Hazırlamış olduğum ve sitenize gönderdiğim/ teslim ettiğim, tamamen orjinal ve bana ait olan, projemin/görüntü veya kaydımın, AKRA MEDİA tarafından kendisine ait kablolu/karasal/uydu, şifreli/şifresiz, free/paralı TV, video, DVD, VCD,VHS ,radyo, kaset, sinema ve sair mevcut yada ortaya çıkacak her türlü İşaret, ses ve /veya görüntü nakline yarayan araçlarla umuma iletim hakkı ve tüm internet siteleri ve sosyal medya platformlarında yayınlamasına, çoğaltma hakkı, yayma hakkı, işleme hakkı ve temsil hakkının kullanılmasına süresiz olarak müsaade ediyorum.

Projemin/görüntü veya kaydımın, bant, CD, VCD, DVD, GSM, MP3 Player, dijital kayıt vb. tüm yollarla kayıt, çoğaltma ve dağıtım haklarını, bilişim veya iletişim ortamında görüntülenmesini, iletilmesini, okunmasını, izlenmesini, dinlenmesini vb. interaktif veya normal CD, VCD, DVD, GSM, MP3 Player vb. şekilde basılarak veya ses kayıtlarının metin haline getirilip kitap olarak piyasaya sunulmasını sağlayacak her türlü materyal üzerine kaydı ile çoğaltılması, kullanılması, işlenmesi, yeniden ve genişletilmiş şekilde sesli, yazılı ya da görüntülü yayın haklarını, bu suretle de çoğaltılarak kullanılması, dağıtılması, pazarlanması vb. fikri, mali ve manevi haklarımın tamamını, programda gerekli görülen değişiklikleri yapma haklarımı bila bedel olacak şekilde, AKRA.MEDİA sitesine ve bu site'nin yetkilisi ve sahiplerine devir ve temlik ettiğimi, beyan, kabul ve taahhüt ederim.

Şehir Seçin
Close