Bursa’da 15 Mayıs 2007 tarihinden itibaren her yıl düzenlenen ve bu yıl dokuzuncusu gerçekleştirilecek olan Hadis İcâzet Merâsimi,23 Mayıs 20015 Cumartesi günü saat 14.00’te “Habîb-i Edîbimiz’in İzinde: O’nu ve Sözlerini Anlamak (Hadis İcâzet Merâsimi)” başlığı altında Bursa Nilüfer’deki Uludağ Üniversitesi İlahiyat Fakültesi yanında yer alan Fethiye Kültür Merkezi’nde icra edilecek.
İcâzetlerin ilim ve kitapların soy kütükleri ve ilim halkaları olduğunu vurgulayan YÖK Yürütme Kurulu Üyesi Prof. Dr. İbrahim Hatipoğlu, “Günümüzde çağdaş tartışmaların dinin ana kaynaklarından uzaklaştırdığı insanımızın kaynaklarla yeniden buluşturulması ve zihinlerimizin Kur’ân ve Sünnet’e göre yeniden donatılması gerekmektedir” dedi.
İlk defa Hindistanlı meşhur muhaddis Prof. Dr. Muhammed Mustafa el-A’zamî’nin 2006 yılı Aralık ayında Bursa’yı teşrifleri ve ilk ilim meclisinin akdedilmesiyle başlayan icâzetle hadis rivâyeti, Prof. Dr. İbrahim Hatiboğlu’nun öncülüğünde yıllardır binlerce talebenin Kütüb-i Sitte’denve Şifâ-i Şerîf’ten icâzet almalarının ve Türkiye'nin muhtelif illerinde hadis meclislerinin yeniden akdedilmesinin kıvılcımı olurken, bu şekilde muttasıl isnadlaHabîb-i Edîbimiz Efendimiz’e kadar ulaşan silsilelerle bugünün ilim ve irfan ehli, geçmişi ile irtibatını yeniden kurma imkânına kavuştu.
Akdeniz Üniversitesi İlahiyat Fakültesi, Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi İlahiyat Fakültesi, Uludağ Üniversitesi İlahiyat Fakültesi ve Yalova Üniversitesi İslami İlimler Fakültesi öğrencilerinin iştirak ettiği ilim meclislerinde bu yıl, Tirmizî, Nesâî, İbnMâce, Ebû Dâvûd, Müslim ile Celâleyn Tefsîri ve Şifâ-i Şerîf, öğrenciler tarafından derslerin tamamına iştirak edilmek suretiyle baştan sona okundu. Farklı illerde takrir edilen kitaplarda toplam 27 bin 700 hadis bulunmakta olup, bu sayıda hadis derslere iştirak eden öğrenciler tarafından okundu.
İlim Yayma Cemiyeti ve Yalova İlahiyat Vakfı’nın öncülüğünde Kur’ân-ı Kerîm, Tefsir, Hadis, Fıkıh, Kelam, Arap Dili ve Belagati, Siyer-i Nebî, Mantık, Felsefe vb. alanlarda usûl ve furûa dair yıl boyu sürdürülen yoğun seminer programlarına ilaveten hâfızlık ve hadis okuma faaliyetlerinin yürütüldüğü çalışmalar, sadece ilahiyat fakültesi I. öğretim öğrencilerine yönelik olup, seminerlerle, dinî ilimler alanında muhtelif illerde ilmî ve dinî hizmet yürütecek ilim ve irfan ehli kişiler yetiştirmek hedeflendi. Verilen icâzetlerin geçerli olabilmesi için ise tamamı okunmak suretiyle bitirilen bir kitabın en az bir kişiye okutulması, hadis usûlü kitaplarında ileri sürülen şartlara riâyet edilmesi ve gizli veya âşikargünah işlemekten uzak durmaları gibi şartları bulunmaktadır.
Çanakkale Onsekiz Mart, Yalova, Uludağ ve Bursa Teknik üniversitelerinin rektörlerinin yanı sıra çok sayıda ilahiyat ve İslâmî ilimler fakültesi dekanı ve öğretim üyelerinin iştirakiyle gerçekleştirilecek olan merasimle, dinî eğitimin sadece bilgi edinmek ve yorumlamaktan ibaret olmadığı, ilmin yaşantıya akseden vechesinin de varlığının fark edildiği bir süreci ifade ettiği vurgulanacaktır.
İstanbul Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Hikmet Atan’ın sunumu ile gerçekleşecek olan bu yılki programda, Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Doç. Dr. Mehmet Emin Maşalı Kur’ân-ı Kerîm okuyacak. YÖK Yürütme Kurulu Üyesi Prof. Dr. İbrahim Hatiboğlu, Akdeniz Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Yasin Pişkin ve İlim Yayma Cemiyeti Bursa Şubesi Eğitim Koordinatörü Mehmet Güneş’in yanı sıra protokolün değerli temsilcileri icazet merasiminde konuşma yapacak. Programda bu yıl takrîr edilen kitapların son hadisleri okunup, Gazcılar Bedir Camii emekli İmam Hatibi Hasan Hüseyin Dinçel’in yapacağı duanın ardından katılımcılara icâzet belgeleri takdim edilecek.
İcâzetle rivayetin önemi ve hadîs okumaya katkısı hakkında bilgi veren YÖK Yürütme Kurulu Üyesi Prof. Dr. İbrahim Hatipoğlu,“İcâzet yöntemiyle rivayetler kitâbî, şifâhî ve fiilî yolla nesilden nesle aktarılır. İcâzetler ilim ve kitapların soy kütükleri, ilim halkalarıdır. Erken dönemdeki isnâdlı rivayet uygulaması icâzet yoluyla sürdürülmüştür. Esas itibariyle icâzette kabiliyetine itimat edilen talebeye rivâyet izni verme vardır. Bizim derslerimizde, sadece icâzet değil, kitaptan semâ ve kıraat yöntemi de uygulandı” dedi.
Prof. Hatipoğlu icâzetin faydalarını ve icazet alanın sorumluluğunu ise şu ifade etti:
- “İcazet alan Kur’ân-ı Kerîm ile hadislerin irtibatının farkına varır.
- İcâzetin şartları gereği icâzet alan alenen günah işlemekten uzak kalır.
- İcâzet, hadis okuma faaliyetini şuurlu yapmayı sağlar, kişi hadise ehemmiyet verir hale gelir.
- İcazet alan bilginin nakilden ibaret kalmadığını, yaşantıya akseden boyutunun varlığını fark eder.
- Ku’rân-ı Kerîm ve Sünnet-i Seniyye esaslı bir yaşantının yaygınlaştırılmasını sağlar.
- Efendimiz’den başlamak üzere, ilim ve fazilet ehli insanların yâdı rahmete vesiledir.
- Semâın, isnad silsilesinin kaydedilmesi, kitapların kaybolmasını önlemiştir.
- İcâzet yöntemi, semâ ve kıraat yöntemiyle birlikte uygulandığında dinin bilgi boyutu ile yaşama boyutu birlikte nesilden nesile aktarılmıştır.
- İcâzet yöntemi sayesinde, dinî delillere uymayan haricî yorumlar dışlanmış olur.
- İcâzetler bir kitabın rivayeti vesilesiyle talebe ile hoca arasında kurulan doğrudan irtibattır, bağdır, bilginin devamının garantisidir.
- Bugün, çağdaş tartışmaların dinin ana kaynaklarından uzaklaştırdığı insanımızı kaynaklarla yeniden buluşturma ve zihinlerimizin Kur’ân ve Sünnet’e göre yeniden donatılmasının en kestirme yoludur.
- Hâsılı icâzet huzur ve sevinç vesilesidir. Öğrenme ve amel etme vesîlesidir.”
Detaylı bilgi:
http://www.yalova.edu.tr/icerik/2695/11350/iletisim.aspx
www.yalova.edu.tr/kategori/4361/0/yalova-ilahiyat-vakfi-yivak.aspx