İlke ve Değerlerinden Ödün Vermeden
Özgür Yayın Platformu Olarak Kalsın Diye
İkindi16:55 Akşam20:02 Yatsı21:32 İmsak04:24 Güneş06:00 İşrak06:41 Öğle13:07
Hava - Hava durumuÇok Bulutlu 19°C Nem %73
Türkçe
17 Şevval 1445 26 Nisan 2024 Cuma
17 Şevval 1445
Öğle
13:07
İkindi
16:55
Akşam
20:02
Yatsı
21:32
İmsak
04:24
Güneş
06:00
İşrak
06:41
Giriş Yap

'Farklılıklara rağmen İslami kardeşlik ruhu güçlendirilmeli'

20.05.2015    |

Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Mehmet Görmez, Batı Şeria’da ‘6. Uluslararası Kudüs Konferansı’nda "İlkinin 1931 yılında Kudüs’te toplandığı bu konferansımız, uzun bir aradan sonra ümmetin ihlaslı evlatlarına bir vefa olarak, bugün bu konferansa katılanları, kutsal misakının ikinci maddesinde duyurulan konferans amaçlarına sahip çıkmaya çağırıyoruz. Ülkeleri ve mezheplerinin farklılığına rağmen Müslümanlar arasında işbirliğini geliştirmek, İslam’ın kültür ve faziletlerini yaymak ve genel İslami kardeşlik ruhunu güçlendirmeliyiz" dedi.

Bugün Müslümanların Kudüs’ün Yahudileştirilmesiyle karşı karşıya olduğunu vurgulayan Görmez, toplantıda yaptığı konuşmasında şu hususların altını çizdi:

“İslami maslahatları himaye etmek, mukaddesatı ve kutsal mekanları her tür müdahaleye karşı korumak görevimizdir…”

Görmez, "İslami maslahatları himaye etmek, mukaddesatı ve kutsal mekanları her tür müdahaleye karşı korumak. Müslümanlar arasındaki misyonerlik çalışmaları ve kampanyalarına karşı direnmek...
İslami kültürü bütünleştirmek ve İslami gençliğe Arap dilini öğretmek üzere çalışacak üniversiteler ve enstitüler kurmak ve “Mescid-i Aksa Üniversitesi” adı altında Beytu’l Makdis’te bir üniversite kurmaya başlamak. Müslümanları ilgilendiren diğer İslami hususlar hakkında düşünmek gerekir" ifadelerini kullandı.

İsra ve Mîraç, zamansal ve mekansal olarak Mekke’de ve Medine’de geçen Nebevî dâvet aşamaları arasında bir yükseliş ve yücelik aşamasıdır. İsra, yeryüzünde, inancında Mescid-i Haram ile Mescid-i Aksa’yı birbirine bağlayan Müslüman bir ümmetin doğuşunun ilanı açısından bir yükseliştir. Bu nedenle Aksa ve Beytu’l Makdis meselesi, Risaletin onuncu yılından Kıyamet Günü’ne kadar Müslüman ümmetinin meselesi olmuştur ve olacaktır.

Bugün Müslümanlar, Kudüs’ün Yahudileştirilmesiyle ve Kudüs hakkındaki Kur’anî-İslamî inanç ile çatışan büyük bir meydan okumayla karşı karşıyadır. Kudüs, Müslümanların imanının ve inancının bir parçasıdır.
Dört yüz yılı aşkın bir süre boyunca devam eden Osmanlı dönemi ve önceki İslami asırlar boyunca, Yahudi olsun, Hristiyan olsun, Kudüs halkı arasında barış içinde bir arada yaşama hakları korunmuştur. Ancak bu durum İsrailli işgalcilerin Kudüs için asla umursamadığı ve bu amaçla hiçbir şey yapmadığı bir husustur.

"Müslümanların hakları ve inançları çiğnenerek Kudüs'te barış sağlanamaz"

İşgalciler, Kudüs’ün ebedi başkenti olduğunu iddia etmekte ve devletin Yahudiliğini barış için bir şart haline getirmektedir. Böylelikle barış için çalışmaktan beri durmaktadır. Peki, Müslümanların haklarını ve inançlarını çiğneyerek barışın sağlanması mümkün mü? İsrailliler, Kudüs’ün İslam ümmetinin, ülkelerinin ve halklarının inancı olduğunu, bunun dini bir inanç ve sorumluluk gerektiren bir ibadet olduğunu kavramalıdırlar.

"Kudüs meselesi tüm Müslümanların meselesidir"

Hiçbir devlet başkanı yahut kral yahut bakan, onun tek bir karışından dahi asla vazgeçme hakkına sahip değildir. İşgalciler tarafından sürdürülen tüm bu saldırılar, gerçekte Müslümanların inançlarına yönelik bir saldırıdır. Kudüs meselesi, sadece Filistinlilere, Araplara veya Türklere has bir mesele değildir. Bilakis tüm İslam ümmetinin meselesidir.

Filistin Başbakanı Rami Hamdallah’ın ve Filistin Din İşleri ve Evkaf Bakanı Yusuf Edais’in de katıldığı toplantıda Mısır, Ürdün, Lübnan, Fas gibi ülkeler Din İşleri ve Evkaf Bakanlığı seviyesinde katıldı.

haber7.com

Kabe
Canlı Yayın
Şuan canlı Yayın
Canlı Yayın
AKRA CANLI
 / 
close icon close icon
AKRA CANLI
Canlı Yayın
Canlı Yayın Add Icon volume up
 / 
Canlı Yayın
fast rewind
fast forward
Playlist
Bu özelliği kullanabilmek için üye girişi yapmanız gerekmektedir
  
Fikrini Paylaş
TAAHHÜTNAME

Hazırlamış olduğum ve sitenize gönderdiğim/ teslim ettiğim, tamamen orjinal ve bana ait olan, projemin/görüntü veya kaydımın, AKRA MEDİA tarafından kendisine ait kablolu/karasal/uydu, şifreli/şifresiz, free/paralı TV, video, DVD, VCD,VHS ,radyo, kaset, sinema ve sair mevcut yada ortaya çıkacak her türlü İşaret, ses ve /veya görüntü nakline yarayan araçlarla umuma iletim hakkı ve tüm internet siteleri ve sosyal medya platformlarında yayınlamasına, çoğaltma hakkı, yayma hakkı, işleme hakkı ve temsil hakkının kullanılmasına süresiz olarak müsaade ediyorum.

Projemin/görüntü veya kaydımın, bant, CD, VCD, DVD, GSM, MP3 Player, dijital kayıt vb. tüm yollarla kayıt, çoğaltma ve dağıtım haklarını, bilişim veya iletişim ortamında görüntülenmesini, iletilmesini, okunmasını, izlenmesini, dinlenmesini vb. interaktif veya normal CD, VCD, DVD, GSM, MP3 Player vb. şekilde basılarak veya ses kayıtlarının metin haline getirilip kitap olarak piyasaya sunulmasını sağlayacak her türlü materyal üzerine kaydı ile çoğaltılması, kullanılması, işlenmesi, yeniden ve genişletilmiş şekilde sesli, yazılı ya da görüntülü yayın haklarını, bu suretle de çoğaltılarak kullanılması, dağıtılması, pazarlanması vb. fikri, mali ve manevi haklarımın tamamını, programda gerekli görülen değişiklikleri yapma haklarımı bila bedel olacak şekilde, AKRA.MEDİA sitesine ve bu site'nin yetkilisi ve sahiplerine devir ve temlik ettiğimi, beyan, kabul ve taahhüt ederim.

Şehir Seçin
Close