Ek yerleştirme tercihlerinde dikkat edilecekler

23 Ağustos’ta biten üniversite kayıtlarının ardından örgün eğitim ve açık öğretimde boş kalan yaklaşık 191 bin kontenjana ÖSYM’nin yapacağı ek yerleştirme için başvuralar başladı. İlk yerleştirmede hiçbir bölümü kazanamayan adaylar, tercihlerini 11 Eylül’e kadar T.C. kimlik numaraları ve şifreleriyle internetten yapabilecek.

Adayların 24 tercih hakkı olacak. İlk yerleştirmelerin ardından örgün lisans ve önlisans programlarında 71 bin 233 kontenjan boş kalmıştı.

Üniversiteyi kazananlardan 120 bin kişi kayıt yaptırmadı. Vazgeçenlerin çoğunluğu tercih kurbanı. Vakıf üniversitelerinin ücretli olduğuna dikkat etmemek, kazandığı programdan pişman olmak, özel şartları incelememek, en çok yapılan hatalar. Bu adaylar, sadece bu yılı değil, gelecek yıllarını da riske sokuyorlar.

Merkezi yerleştirmede 71 bin 233 kontenjan boş kalmıştı ancak kazanıp da kayıt yaptırmayanlarla birlikte bu rakam 191 bin 140’a ulaştı. Üstelik bunun 66 bin 974’ü dört yıllık ve üzeri lisans programları arasında bulunuyor. Rakamlar incelendiğinde 119 bin 907 kişinin, üniversiteyi kazanıp kayıt yaptırmadığı görülüyor.

Her yıl, yüz binlerce kişi ya kazandığı programa kayıt yaptırmıyor ya da istemeden kayıt yaptırıp ilk yıl okuduktan sonra tekrar sınava giriyor. Hatta üniversiteyi bitirdikten sonra sınava girip başka bölümleri okuyanlar da oluyor. Vazgeçişlerin en büyük nedeni hatalı tercihler. Bunun da pek çok sebebi var. Adayların bu hataları yapmaması için öncelikle kılavuzu çok iyi incelemeleri gerekiyor.

Adayların 24 tercih hakkı var. Ancak tüm tercihlerin doldurulması şart değil. Adayın kazandığında gerçekten mutlu olacağı, gidip okuyacağı programları yazması, sonradan pişman olmaması için çok önemli. Ancak pek çoğu ya puanına göre tercih yapıyor ya da ailesi başta olmak üzere çevresinin yönlendirmesiyle aslında çok da istemediği programları yazıyor. Kazandıktan sonra da pişman oluyor.

Tercih edilecek programın kodunu yanlış yazmak gibi çok küçük hatalar nedeniyle hiç istemediği programlara girenler de var. Tercih yanlışlıklarından doğacak sonuçların tüm sorumluluğu adaya ait olduğu için ÖSYM, “Hata yaptım, ben bu programı istemiyordum” gibi mazeretleri kabul etmiyor.

Milliyet