İlke ve Değerlerinden Ödün Vermeden
Özgür Yayın Platformu Olarak Kalsın Diye
İmsak04:24 Güneş06:00 Öğle13:07 İkindi16:55 Akşam20:02 Yatsı21:32
Hava - Hava durumuAz Bulutlu 18°C Nem %87
Türkçe
17 Şevval 1445 26 Nisan 2024 Cuma
17 Şevval 1445
İmsak
04:24
Güneş
06:00
İşrak
06:41
Öğle
13:07
İkindi
16:55
Akşam
20:02
Yatsı
21:32
Giriş Yap

İslam İşbirliği Teşkilatı sonuç bildirisi ve İstanbul Deklerasyonu

16.04.2016    |

İstanbul’da düzenlenen İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) 13. Zirvesi’nin sonuç bildiririsinde, üye ülkelerinin güvenliği ve istikrarı ile uluslararası barış ve güvenlik hususunda yıkıcı etkiye ve ciddi sonuçlara neden olacak mezhepsel ve zümresel gündemlerden sakınılması gerektiği vurgulandı.

Bildiride, İslam ülkeleri arasında, iyi komşuluk ilişkileri, içişlerine karışmama, bağımsızlık ve toprak bütünlüğüne saygı, farklılıkları İİT, BM şartı ve uluslararası hukuk içerisinde barışçıl bir biçimde çözme, tehdit ve güç kullanmaktan geri durma temelinde işbirliğine ihtiyaç olduğu belirtildi.

Türkiye’nin dönem başkanlığını devraldığı İslam İşbirliği Teşkilatı’nın (İİT) 13. İslam Zirvesi'nde, üye ülkelerden 21 devlet başkanı, 6 hükümet başkanı, 9 başkan veya başbakan yardımcısı ve 12 bakan ile Kırım Tatarları ve Arakanlı Müslümanlar ağırlandı.

Üye ülkelerden Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev, Bahreyn Veliaht Prensi Salman bin Hamad El Halife, Brunei Sultanı Hasan El-Bulkiye Muiziddin Va'dulah, Burkina Faso Devlet Başkanı Roch Marc Christian Kabore, Fildişi Sahili Devlet Başkanı Alassane Ouattara, Filistin Devlet Başkanı Mahmut Abbas, Gambiya Cumhurbaşkanı Yahya Jammeh, Gine Cumhurbaşkanı Alpha Conde, İran Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani, Katar Emiri Temim Bin Hamad Al Sani, Kazakistan Cumhurbaşkanı Nursultan Nazarbayev, Kuveyt Emiri Şeyh Sabah el-Ahmed el-Cabir es-Sabah, Libya Ulusal Mutabakat Hükümeti Başkanlık Konseyi Başkanı Mustafa Al Sarraj, Pakistan Cumhurbaşkanı Memnun Hüseyin, Senegal Devlet Başkanı Macky Sall, Suudi Arabistan Kralı Selman bin Abdulaziz, Yemen Cumhurbaşkanı Abdurabbu Mansur Hadi zirveye katıldı.

Lübnan, Kamerun, Malezya, Nijer, Somali ve Ürdün başbakan düzeyinde temsil edilirken, Afganistan, Birleşik Arap Emirlikleri, Cezayir, Endonezya, Gabon, Özbekistan, Umman, Uganda ve Sierra Leone bakan üstü, Bangladeş, Cibuti, Fas, Gine Bissau, Kırgız Cumhuriyeti, Komorlar, Maldivler, Mali, Mısır, Moritanya, Mozambik, Nijerya, Sudan, Surinam, Tacikistan, Togo, Tunus ve Türkmenistan bakan düzeyinde katılım gösterdi.

Bosna-Hersek Devlet Başkanlığı Konseyi Başkanı Bakir İzzetbegoviç ve KKTC Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı “gözlemci ülke” ve Belarus Cumhurbaşkanı Aleksandr Lukaşenko ile Kosova Cumhurbaşkanı Haşim Taçi, "özel davetli ülke" olarak zirveyi takip etti.

Kırım Tatarları ve Suriye Muhalefeti ise "özel davetli gruplar" arasında yerini aldı.

"Adalet ve Barış İçin Birlik ve Dayanışma" temasıyla İstanbul'da düzenlenen zirveye 3 bin 300 kişi delegasyon olarak başvururken, 32 ülkeden 542 basın mensubu takip etti.

Bağımsız Filistin Devleti

İstanbul'da 14-15 Nisan tarihleri arasında düzenlenen İİT 13. İslam Zirvesi'nin sonunda yayımlanan bildiride, "Filistin halkının 1967'den bu yana işgal altında bulunan topraklarında kendi geleceğini belirleme ve başkenti Kudüs olan bağımsız Filistin devletini kurma hakkını destekleme" ilkesi teyit edildi.

Filistinli sığınmacıların uluslararası yasalar ve Birleşmiş Milletler (BM) kararları çerçevesinde evlerine geri dönme hakkının bir kere daha vurgulandığı aktarılan bildiride, Filistin halkına uluslararası korumayı sağlama amacıyla mekanizma oluşturmak ve Filistin'in topraklarında 1967'den bu yana süren İsrail işgalini sona erdirmek için kısa zamanda ilgili BM bildirisi ve Arap barış girişiminin uygulaması çerçevesinde Uluslararası Barış Konferansı yapma ihtiyacının altı çizildi.

Kıbrıs Türk Devleti

Bildiride, Kıbrıs konusunda daha önceki tüm İİT kararlarına destek bir kere daha belirtilirken, Müslüman Türk Kıbrıs halkının meşru davasına ve "Kıbrıs Türk Devleti" ile olan dayanışmaya güçlü destek verildiği ifade edildi. Bildiride, "Kıbrıs Türk Devleti"nin adil ve karşılıklı olarak kabul edilebilir bir anlaşma için ortaya koyduğu çabalardan takdirle bahsedilirken, tüm üye ülkeler, Müslüman Türk Kıbrıslılarla dayanışmalarını artırmaya, onlarla yakın ilişki kurmaya, gayri-insani izolasyonun üstesinden gelebilmesi için gerekli maddi ve siyasi desteği vermeye, her alanda ilişkileri artırmaya ve genişletmeye çağrıldı.

Ermenistan’a Karabağ çağrısı

Ermenistan'ın Azerbaycan'a karşı saldırısı kınanarak, uluslararası hukuk ve BM Sözleşmesi altında kuvvet kullanarak toprak elde etmenin kabul edilemez olduğuna işaret edildi. Ermeni silahlı kuvvetlerinin önşartsız, tamamen ve derhal Dağlık Karabağ ve Azerbaycan'da işgal ettiği bölgelerden çekilmesi gerektiği vurgulanan bildiride, Ermenistan'ın Azerbaycan'a karşı yaptığı saldırılarla ilgili İİT bünyesinde, dışişleri bakanları düzeyinde bir temas grubunun kurulmasına, grubun ilk toplantısını da İstanbul Zirvesi çerçevesinde yapmasına karar verildiği bildirildi.

Keşmir sorunu

Bildiride, Cammu Keşmir halkına, arzusu doğrultusunda ve ilgili BM kararlarına uygun olarak kendi kendilerini yönetme haklarının hayat geçmesi için verilen destek bir kere daha teyit edildi. Hindistan işgali altındaki Cammu Keşmir halkının kendi geleceklerini belirlemeleri konusundaki destek tekrarlanırken, Cammu Keşmir'deki Hindistan askerlerinin ayrım gözetmeksizin güç kullanmasından ve işlediği ciddi insan hakları ihlallerinden endişe duyulduğu kaydedildi.

Somali’deki gelişmeler

Bildiride, El Şebab militanları tarafından düzenlenen tüm aşırı şiddet ve terör olayları kuvvetli şekilde kınandı. Somali'de, ülke çapında ve kapsayıcı danışma sürecinin sonucu olarak güvenlik, federal devlet inşası süreci ve 2016'da yapılacak seçime ilişkin alınan kararlar dolayısıyla yaşanan gözle görülür dönüşümden duyulan memnuniyet ifade edildi.

Suriye’nin toprak bütünlüğü

Bildiride, Suriye'de devam eden olaylardan derin endişe duyulduğu kaydedilirken, ülkenin birliği, bağımsızlığı, egemenliği ve toprak bütünlüğünün korunmasının önemine atıfta bulunuldu. BM öncülüğünde devam eden Cenevre'deki Suriye görüşmelerine verilen desteğin teyit edildiği bildiride, insan haklarının her şeyden üstün tutulduğu, kanun önünde eşitliğin tanındığı, çoğulcu, bir mezhebe bağlı olmayan, demokratik, sivil sistemle yönetilen bir Suriye'nin inşa edilmesini sağlayacak siyasi geçiş sürecinin beklendiği belirtildi.

Bildiride, "Komşu ülkeler Mısır, Ürdün, Lübnan, Irak ve Türkiye'ye Suriyeli mültecileri misafir etmelerinden dolayı takdirlerimizi sunuyoruz." ifadesi kullanıldı.

Lübnan ve Golan Tepeleri

Türkiye'nin İTT Kudüs Komitesi üyeliğinin olumlu karşılandığı belirtilen bildiride, Lübnan'ın tüm topraklarının tamamen özgürleştirilerek İsrail işgalinden kurtarılmasına yönelik destek yinelendi. İsrail'in, işgal altındaki Golan tepeleri hakkında BM Güvenlik Konseyi kararını reddeden politikasının şiddetle kınandığı da ifade edildi.

İTT Polis İşbirliği ve Koordinasyon Merkezi

Bildiride, Dışişleri Bakanları Konseyi Toplantısı'nın 40'ıncı oturumunda alınan 8/40 numaralı karara atıfta bulunuldu. Türkiye'nin İİT Polis İşbirliği ve Koordinasyon Merkezi'ne ev sahipliği yapma teklifinin takdirle karşılandığı belirtilen bildiride, merkezin, İİT'nin İstanbul merkezli özel bir kurumu olarak faaliyete geçirilmesine karar verildiği bildirildi. Bildiride, bu kararın Türkiye'nin ve diğer üye ülkelerin işbirliğinde uygulanmasının ve konuyla ilgili raporun Dışişleri Bakanları Konseyi Toplantısı'nın 43'üncü oturumunda sunulmasının istendiği ifade edildi. Bildiride tüm üye ülkelere, terörle mücadele konusunda destek verildiği bildirildi.

Libya Siyasi Anlaşması

Bildiride, Libya'daki Ulusal Mutabakat Hükümeti Başkanlık Konseyi'nin başkent Trablus'a intikal ederek göreve başlaması Libya Siyasi Anlaşması'nın uygulanması için önemli bir adım olarak değerlendirildi. Parlamentoya, ülkedeki tek yasama organı olarak ülkeyi yönetme konusunda yetkililere imkan verme, ülkenin tek meşru hükümeti olan yeni hükümetle temasta olma ve hükümetin terörle mücadelesine destek verme konusunda siyasi anlaşmadan kaynaklanan sorumluluklarını yerine getirme çağrısı yapıldı.

Bildiride, tüm ülkeler Libya'nın içişlerine müdahil olmaktan kaçınmaya çağrılırken, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi (BMGK) kararlarını ihlal ederek ülkedeki silahlı gruplara silah temin edilmemesi gerektiği de vurgulandı. Libya'ya herhangi bir askeri müdahaleye karşı çıkılırken, böyle bir durumun hem ülke hem de bölge açısından vahim sonuçları olacağının altı çizildi. Terörizmle mücadelede, herhangi bir askeri hareketin Ulusal Mutabakat Hükümeti'nin talebi üzerine ve BM sözleşmesi hükümleriyle uyumlu biçimde olması gerektiği kaydedildi.

Irak’a ‘güvenli koridor’ çağrısı

Bildiride, İİT Konferansı'nın Irak'ın DAEŞ ile mücadeledeki ve bölgeye kalıcı barış ve istikrar getirmedeki rolü vurgulanırken, DAEŞ'in Irak'ın Kerkük ilindeki Tazehurmatu ilçesinde sivillere karşı kimyasal silah kullanması "insanlığa karşı suç" şeklinde nitelendirilerek kınandı.

DAEŞ'in kontrol ettiği Felluce'deki durumdan duyulan derin üzüntü ifade edilirken, Irak hükümetine Felluce ilçesi başta olmak üzere Enbar ilindeki ciddi insani durum için gerekli tedbirleri alması ve ablukadaki halk için güvenli koridorlar sağlaması çağrısında bulunuldu.

Birlikte barış içinde yaşama çağrısı

Bildiride, üye ülkelere, hoşgörü, karşılıklı saygı, birlikte barış içinde yaşama ve karşılıklı saygıyı teşvik ile yanlış anlaşılmaları önleme noktasında diyalog mekanizmalarını güçlendirmesi ve radikal eğilimleri ve İslamofobiyi önlemede din ve toplum liderlerinin rolünün artırılması çağrısı yapıldı.

Sudan’ın dış borcu

Uluslararası topluma, Sudan'ın dış borcunu silmesi çağrısında bulunulurken, tek taraflı dayatılan ekonomik yaptırımların ülke halkının refah ve kalkınmasını olumsuz etkilediği kaydedildi. Ayrıca, ABD'ye, Sudan'ı terörü finanse eden devletler listesinden çıkarması çağrısı yapıldı. Özellikle Uluslararası Ceza Mahkemesi'nin Sudan Cumhurbaşkanı Ömer el Beşir hakkındaki kararı ve suçlamaları da dahil olmak üzere Sudan'ın içişlerine yönelik her türlü yabancı müdahalenin tamamen reddedildiği vurgulanan bildiride, mahkeme kararının kalıcı olarak yürürlükten kaldırılması çağrısında bulunuldu.

Bildiride, Darfur'un kalkınması, güvenlik ve barışın tesisi amacıyla yürütülen Doha Barış Süreci'ne de destek yinelendi.

Batı Trakya Türkleri

Batı Trakya'daki Türk Müslüman azınlık sorununa desteğin yinelendiği bildiride, 12 adalardaki Müslüman nüfusla da birliktelik mesajı verildi. Bildiride, Yunanistan, Müslüman azınlığın hakları, kimlikleri ve kültürlerine saygı duymaya ve garanti altına almaya çağrıldı.

Ahıska Türkleri

1944'te anavatanlarını terk etmeye zorlanan Ahıska Türklerinin, devam eden ülkelerine geri dönüş süreçlerinin öneminin altı çizilen bildiride, sürecin yakından takip edildiği ifade edildi.

Gürcistan hükümetinin 2014'te kabul ettiği "Ahıskalıların Ülkelerine Dönmesi Stratejisi"nin olumlu karşılandığının kaydedildiği bildiride, Ahıska Türklerinin dönüşünü kolaylaştırmak ve Gürcü toplumuna entegrasyonlarını sağlamak üzere daha kapsamlı eylem planının kabul edilmesinin teşvik edilmesi gerektiği aktarıldı.

Kırım Müslüman Tatarları

Yarımadadaki gelişmeler ışığında, Kırım Müslüman Tatarlarının son durumlarıyla ilgilenildiğinin vurgulandığı bildiride, Kırım Tatarlarının statüsü, güvenliği ve emniyeti konusunun uygun şekilde ele alınması gerektiği belirtildi.

Bildiride, Kırım Tatarlarının, din, kültür, eğitim ve mülkiyet haklarının etkin şekilde garanti altına alınması ve İİT Genel Sekreteri'nin, Tatarlarının durumunun araştırılması için gerekli çalışma ve bağlantıları kurması için faaliyetler yürütmesi gerektiği kaydedildi.

İslam ümmetinin birliği

İslami uzlaşı inisiyatifinden duyulan memnuniyetin vurgulandığı bildiride, söz konusu inisiyatifle İslam dünyasındaki ilişkilerde yeni bir paradigma elde edilmesinin hedeflendiği bildirildi. Oluşturulacak inisiyatifle, uyuşmazlıkların iyi niyet ve yapıcı yaklaşımlarla barışçıl şekilde çözümlenmesinin, toprak bütünlüğü ve egemenliğe saygı ile başka devletlerin iç işlerine karışmamanın ve İİT'ye üye devletler arasında dostane ilişkilerin yürütülmesi ile İslam ümmetinin birliğinin güçlendirilmesinin amaçlandığı bildirildi.

Arakan Müslümanları

Myanmar'daki yeni hükümete, Arakan Müslümanlarının temel haklarının korunması ve temel vatandaşlık haklarının sağlanması için gerekli adımları atması çağrısında bulunulan bildiride, Arakan Müslümanlarına insani yardımların kolay şekilde ulaştırılmasına izin verilmesi gerektiği kaydedildi.

Bildiride, Filipinler'de hükümetin güvence vermesine rağmen "Bangsamoro Temel Yasası"nın Kongre'den geçmemesinden duyulan hayal kırıldığına da yer verildi.

Zirvede ayrıca gelecek 10 yıl için çeşitli alanlarda hedefler koyan "İİT-2025: Eylem Programı" belgesi de kabul edildi.

İslam İşbirliği Teşkilatı 13. Zirvesi İstanbul Deklarasyonu

İTT’nin 13. İslam Zirvesi’nin sonunda Türkiye tarafından İslam dünyasının karşı karşıya olduğu sorunlar ve bu sorunların çözümüne ilişkin yaklaşımları içeren İstanbul Deklarasyonu da yayımlandı.

İİT'nin İstanbul'da düzenlenen 13. Zirvesi'nin son günü olan 15 Nisan 2016 Cuma günü yayımlanan İstanbul Deklarasyonu'nda, üye ülkelere yönelik terör tehdidine dikkat çekildi. DAEŞ, El Kaide, Boko Haram, Eş Şebab ve PKK/PYD/YPG terör örgütlerinin üye ülkelerde zemin bulmasına neden olan güç boşluğundan kaygı duyulduğu ifade edilen deklarasyonda, mümkün olan her yöntemle terörle mücadele etmekte kararlı olunduğu vurgulandı.

Batı ülkelerinde yükselen yabancı düşmanlığı, İslamofobi ve Müslüman karşıtı ırkçılık hareketlerinin artmasından endişe edildiği belirtilen deklarasyonda çatışmalar sonucu evlerini terk eden milyonlarca Suriyeli mültecinin çektiği katlanılması mümkün olmayan acıdan endişe duyulduğu da ifade edildi.

Deklarasyonda Filistin topraklarındaki İsrail işgali, yasa dışı yerleşimlerin artmasıyla uluslararası hukukun giderek artan şekilde ihlal edilmesi, Filistinlilerin evlerinin tahrip edilmesi, keyfi öldürmeler, tutuklamalar ve Gazze'deki abluka kınandı.

İşgalcilerin Yahudileştirme girişimlerine ve Haremi Şerif'in kutsallığının ihlal edilmesine karşı Kudüs'ün İslami kimliğini korumak için her türlü tedbiri almak gerektiğinin altı çizilen deklarasyonda, Filistin'in uluslararası organizasyonlara üyeliğinin desteklenmesi ve devlet olarak tanınması için uluslararası kamuoyuna baskı yapılması çağrısında bulunuldu.

Gelecek 10 yılda finansal araçların ve alt yapısal desteğin etkili kullanımıyla İİT ticaretini yüzde 25 oranında artırma hedefine dikkat çekilen deklarasyonda, üye ülkeler için çeşitli alanlarda büyük hedefler ortaya koyan "İİT-2025: Eylem Programı"nın benimsenmesinin de memnuniyetle karşılandığı ifade edildi.

İstanbul Deklarasyonu'nda ayrıca teşkilata üye olmayan ülkelerde baskıya maruz kalan ve hakları ihlal edilen Müslüman azınlıklarla dayanışma çağrısı yapılarak, Müslüman gençlerin toplumdaki rollerini güçlendirme, eğitim ve istihdam olanaklarını iyileştirme çabalarının teşvik edilmesi gerektiğinin altı çizildi. İslam ülkelerinin gelişmesinde kadınların oynadığı role de değinilerek, kadınların toplumsal yaşama katkılarının önemine vurgu yapıldı.

İslam İşbirliği Teşkilatı 13. Zirvesi Kanserle Mücadele Deklarasyonu:

Zirve kapsamında İİT’ye üye ve gözlemci ülkelerde artan kanser yükü, kanserin önlenmesi, teşhisi, tedavisi ve bakımına ilişkin farkındalığı artırmak amacıyla düzenlenen "Kanserle Mücadelede Özel Oturumu"nun ardından "İstanbul Deklarasyonu" yayınlandı. Deklerasyonun bazı maddeleri şu şekildedir:

- "Önlenebilir ve tedavi edilebilir bir hastalık olan kanser İslam ülkelerinin sosyal ve ekonomik kalkınmasına karşı büyük bir tehdit arz etmektedir. Yaşam şartlarının kifayetsizliğinin, açlığın, eğitimsizliğin, hızlı şehirleşmenin ve çevresel bozulmanın kanser hastalığının insidans ve prevelansının artmasına neden olmaktadır.“

- “Kanser kaynaklı ölümlerin üçte birinin yüksek vücut-kitle endeksi, düşük sebze ve meyve tüketimi, fiziksel aktivite yetersizliği ve tütün kullanımı gibi davranış ve beslenme risklerinden ötürü gerçekleştiğinin farkındayız.”

- “Kanser kaynaklı ölümlerin üçte birlik diğer kısmının erken tespit ile önlenebileceğinin ve tedavi edilebileceğinin de farkındayız. Yeni kanser vakalarının sayısının gelecek yirmi yılda yüzde 70 oranında artacağı tahmininden dolayı endişeliyiz. Küresel kanser vakalarının yaklaşık yüzde yirmisine, akciğer kanseri kaynaklı küresel ölümlerin ise yaklaşık yüzde yetmişine neden olan tütün kullanımının kanser için başlıca risk faktörü olduğunu kabul ediyoruz. Kanserin erken tespit ve tedavisinin kanser kaynaklı ölümlerin önlenmesindeki önemini ve palyatif bakımın ihtiyaç duyan tüm bireylere sağlanmasının ivedi bir insani sorumluluk olduğunu kabul ediyoruz."

Kanser yükünü azaltacak etkili faaliyetlerin gerçekleştirilebilmesi için kaynakların kullanımında dikkatli planlama ve önceliklendirmeye duyulan ihtiyacın farkında olunduğu belirtilen deklarasyonda, İİT’ye üye ve gözlemci devletlerde kanser önleme, kontrol ve palyatif bakım programları için gerekli fonlamanın önemi vurgulandı. Deklarasyonda ayrıca şu görüşlere yer verildi:

- “İİT ile İslam Kalkınma Bankası ve Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı’nın yanı sıra diğer uluslararası ve ulusal örgütler arasında tesis edilen ortaklığın sunduğu fırsatları dikkate alıyoruz. İİT Genel Sekreterliği, İslam Kalkınma Bankası ve Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı arasında imzalanan Uygulama Anlaşmalarının memnuniyetle karşılıyoruz.”

- "Günlük yaşamın bir parçası olarak sağlıklı diyet ve fiziksel aktivite rehberlerine uyumun gıda sektörü temsilcileri ile birlikte sağlanarak, kanserle ilintili risk faktörlerini ele alan ve yetişkinleri hedefleyen sağlıklı diyet eğitim kampanyalarına daha fazla yatırım yapılmalı. Önleme, kontrol, tedavi ve palyatif bakım da dahil olmak üzere kanser hastalarına sunulan hizmetler ile kanser hastalığına ilişkin bilgilerin yayılması için sivil toplumla iş birliği mekanizmaları güçlendirilmeli. Kanseri önleyici sağlık hizmetleri, sağlık sisteminin birinci basamağına entegre edilmeli ve kanseri önleyen tedbirlerin önemine ilişkin daha kapsamlı kamuoyu farkındalık kampanyaları teşvik edilmeli.”

- “Kadınlarda en sık görülen ve kolay tespit edilebilen kanser türü olan göğüs ve rahim kanserlerine odaklanan tarama programlarının uygulanması güçlendirilmeli. Nüfus temelli kanser kayıtçılığının geliştirilmesi ve kanıta dayalı, yüksek etkili müdahalelerin uygulanması için mevcut kaynaklar koordine ve optimize edilerek önleme, erken tespit, teşhis, tedavi ve palyatif bakıma yönelik artan ihtiyacı karşılayan ulusal kanser kontrol programları iyileştirilmeli."

- “İyi kalitede araştırmaların gerçekleştirebilmesi için araştırmacıların yeterliliğinin yanı sıra araştırma altyapısı, ekipmanı ve araştırma enstitülerindeki kaynaklar da dahil olmak üzere ulusal araştırma geliştirme kapasiteleri güçlendirilmeli. Kanserin erken teşhisi ve tedavisinin iyileştirilmesi için gerekli teknolojilere erişimi ilgili paydaşların desteğiyle artırılmalı."

En büyük ikinci uluslararası örgüt

Suriye'nin üyeliğinin askıya alınmasıyla 56 üyesi bulunan ve 1969 yılında kurulan İİT, 5 gözlemci üyesiyle Birleşmiş Milletler'den (BM) sonra en büyük ikinci uluslararası örgüt. Aynı zamanda İslam ülkelerini bir araya getiren tek uluslararası örgüt olan İİT'nin faaliyetlerinde Türkiye, örgütün kuruluşundan beri aktif şekilde yer alıyor.

Teşkilatın en yetkili organı olan İslam Zirvesi, genel politikaları belirlemek ve zirve başkanını seçmek üzere üç yılda bir toplanıyor.

İslam Zirvesi'ne Fas üç, Senegal iki kez ev sahipliği yaparken, zirve Suudi Arabistan, Pakistan, Katar, Kuveyt, İran, Malezya ve Mısır'da da birer defa düzenlendi.

İlki 1969 yılında Fas'ın başkenti Rabat'ta, sonuncusu ise 2013 yılında Mısır'ın başkenti Kahire'de yapılan zirve, çoğu zaman İslam dünyası açısından tarihi önem taşıyan gündemle toplandı.

 

Kabe
Canlı Yayın
Şuan canlı Yayın
Hadisler Deryası
AKRA CANLI
 / 
close icon close icon
AKRA CANLI
Hadisler Deryası
Hadisler Deryası Add Icon volume up
 / 
Canlı Yayın
fast rewind
fast forward
Playlist
Bu özelliği kullanabilmek için üye girişi yapmanız gerekmektedir
  
Fikrini Paylaş
TAAHHÜTNAME

Hazırlamış olduğum ve sitenize gönderdiğim/ teslim ettiğim, tamamen orjinal ve bana ait olan, projemin/görüntü veya kaydımın, AKRA MEDİA tarafından kendisine ait kablolu/karasal/uydu, şifreli/şifresiz, free/paralı TV, video, DVD, VCD,VHS ,radyo, kaset, sinema ve sair mevcut yada ortaya çıkacak her türlü İşaret, ses ve /veya görüntü nakline yarayan araçlarla umuma iletim hakkı ve tüm internet siteleri ve sosyal medya platformlarında yayınlamasına, çoğaltma hakkı, yayma hakkı, işleme hakkı ve temsil hakkının kullanılmasına süresiz olarak müsaade ediyorum.

Projemin/görüntü veya kaydımın, bant, CD, VCD, DVD, GSM, MP3 Player, dijital kayıt vb. tüm yollarla kayıt, çoğaltma ve dağıtım haklarını, bilişim veya iletişim ortamında görüntülenmesini, iletilmesini, okunmasını, izlenmesini, dinlenmesini vb. interaktif veya normal CD, VCD, DVD, GSM, MP3 Player vb. şekilde basılarak veya ses kayıtlarının metin haline getirilip kitap olarak piyasaya sunulmasını sağlayacak her türlü materyal üzerine kaydı ile çoğaltılması, kullanılması, işlenmesi, yeniden ve genişletilmiş şekilde sesli, yazılı ya da görüntülü yayın haklarını, bu suretle de çoğaltılarak kullanılması, dağıtılması, pazarlanması vb. fikri, mali ve manevi haklarımın tamamını, programda gerekli görülen değişiklikleri yapma haklarımı bila bedel olacak şekilde, AKRA.MEDİA sitesine ve bu site'nin yetkilisi ve sahiplerine devir ve temlik ettiğimi, beyan, kabul ve taahhüt ederim.

Şehir Seçin
Close