İlke ve Değerlerinden Ödün Vermeden
Özgür Yayın Platformu Olarak Kalsın Diye
Akşam19:54 Yatsı21:22 İmsak04:37 Güneş06:10 İşrak06:50 Öğle13:08 İkindi16:53
Hava - Hava durumuHafif Yağmurlu 12°C Nem %86
Türkçe
10 Şevval 1445 19 Nisan 2024 Cuma
10 Şevval 1445
İkindi
16:53
Akşam
19:54
Yatsı
21:22
İmsak
04:37
Güneş
06:10
İşrak
06:50
Öğle
13:08
Giriş Yap

‘Toplum Bilim ve Tasavvuf’ çalıştayı gerçekleşti

04.10.2016    |

Karabük Üniversitesi (KBÜ) İlahiyat Fakültesince düzenlenen 6. Tasavvuf Anabilim Dalı Koordinasyon Toplantısı ve "Toplum Bilim ve Tasavvuf" çalıştayının sonuç bildirgesi açıklandı.

KBÜ İlahiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Hür Mahmut Yücer, sonuç bildirgesiyle ilgili yaptığı açıklamada, tasavvuf akademisyenlerinin çalışma alanlarının tasavvuf tarihi, kültürü, düşüncesi olduğunu, sosyoloji alanındaki akademisyenlerin ise güncel dini ve tasavvufi gruplar üzerine çalışmalar yaptıklarını söyledi.

İki grup akademisyenin çalışmalarının birbirini tamamladığını ifade eden Yücer, büyük sosyolog İbn Haldun'un ömrünün son döneminde Şazeliyye tarikatına bağlanarak tasavvuf yoluna girdiğini, her iki alanla ilgili önemli eserler verdiğini belirtti.

Prof. Yücer, toplantıda tasavvuf ve sosyoloji bilim dallarının metodolojileri, Türk toplum yapısı, din, tasavvuf konularının yanı sıra 15 Temmuz girişimi sonucu değişen toplumsal gündem ve tartışma alanları, nevzuhur akım ve cemaatlerin ele alındığını belirterek, şöyle konuştu:

"Tasavvuf ve sosyoloji öğretim üyeleri toplumu değerlendirirken kendi spesifik usul ve metodolojileri yerine daha bütüncül (holistik) bir perspektif geliştirmelidirler. Birbirlerinin metodolojilerine ihtiyaçları vardır, biri diğerini görmezden gelemez. Tasavvuf, dinde sonradan çıkmış, dine eklemlenmiş ya da bir tepki hareketi olarak ortaya çıkmış değildir. Tasavvuf, İslam maneviyatının adıdır. Dinin manevi, ahlaki boyutunu ele alan bir ilim ve hayat tarzıdır. Zamanla kurumsallaşmış, tekke ve dergahlarla, musikisi, edebiyatı, kültürü ile yaygın bir eğitim kurumu olmuş, ayrıca fakirlerin korunup gözetilmesi yardımlaşma kurumu özelliğiyle toplumsal birlikteliği ve rehabiliteyi sağlamıştır.

Anadolu'nun kurucu damarı, inşa hamuru olmuştur. Modern dönemde tarihsel tecrübe olumsuzlanarak mezhep ve tarikatların değersizleştirilmesi ve reddedilmesi Türkiye özelinde yeni bir olgudur. Toplumun akışını ve sürekliliğini bozmaya yönelik bir eylemdir. Bu olgunun yükselen sesi, dini simge ve ritüellerin hurafe, uydurma ve bid'at gibi karalamalarla itibarsızlaştırılması, yüzyılın başındaki ulusçulara paralel Vahhabizm türü yalınlığın savunulmasına benzemektedir. Bu savunular, dindar nesillerin istendiği bir dönemde, dini ve dindarlığı korumasız bırakacaktır. Bu yeni dünyanın yeni yapıları dindarlaşmayı değil toplumu ya radikalizme ya da sekülerizme itmekten başka bir işe yaramayacaktır." diye konuştu.

Tasavvuf anabilim dalı akademisyenlerinin dini yapılarla ilişki biçimi geleneğe, İslami ve dini ilimlere dayalı olması gerektiğini vurgulayan Yücer, şöyle konuştu:

"Cumhuriyetin kuruluşunda tarikatlar ve tekkeler yasaklanıp kapatılırken 'miskinlik ve atalet yuvaları, devleti ele geçirmeye çalışan totaliter mürteci akımları' ortadan kaldırma gerekçesi serdedilmişti. Bu suçlama ilim adamları tarafından bilimsel değil, ideolojik bir gerekçe olarak tespit edilip 'tasavvufi yapıların dünya değil ukba taliplisi, devlet değil fert eğitimcisi olduğu, fert üzerinden toplumun hayrını ve salahını istediği' ifade edilmiştir. Sonuçta tarikatlar farklı kültür ve eğitim seviyesindeki insanların farklı özelliklerine bağlı olarak geliştirdikleri eğitim formlarıyla varlıklarını sürdüregelmiştir. Tarihte bu çoğulculuk devlete tehdit oluşturmadıkça daima hoş görülmüştür. Bu topraklarda dini yapıların ve tarikatların reddi; edebiyatın, musikinin, estetik sanatların reddi anlamına gelmektedir. Çünkü bu yapılar tarihsel kırılmalar, istek ve ihtiyaçlara göre ortaya çıkar. Bu ihtiyaçları ve karşı çıkma biçimleri bilinmezse yerine neyin teklif edileceği, neyin konulacağı da bilinmez. Sonuçta ne tür sapkın eğilimlerin zuhur edeceği de tahmin edilemez."

15 Temmuz girişiminin en temelde dine, dini cemaatlere ve tarikatlara karşı yapılmış bir darbe girişimi olduğunu anlatan Yücer, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"The Cemaat'in devleti başka taraflara bağlama girişimi maalesef dince önemi vurgulanan 'imam', 'hocaefendi', 'cemaat', 'yardım ve kurban toplama', kendi doğrularını ifade edebilmek için dergi, gazete, televizyon kurma, sosyal organizasyonlar yapma olumsuzlanmaktadır. Bütün toplum ideolojilerin propagandasına açık hale getirilirken, tasavvufi neşriyat ya da anlatılar sanki 85 senedir yasak değilmiş gibi yeniden engellenmesi talep edilmektedir. Bu kalkışma, dini ya da bir cemaat-tarikat kalkışması olarak kabul edilemez.

İhsan, insan, marifet, hikmet gibi temeller üzerine değil, bunları kullanan olmuştur. 'Her şey hizmet için' mantığıyla Türkiye'yi 165 ülkeden herhangi birisine indirgemiştir. Ailesinden, milletinden ve ümmetinden koparttığı muhafazakar aile çocuklarını kendi cemaatine kazandırmış fakat gerisin geriye onlara düşman etmiştir. Belki küresel güçleri kullanmak istemiş, fakat küresel güçler onu kullanmış, kendisi araç olmuştur. Diyanet İşleri Başkanlığı, dini akım ve cemaatsel yapıları, tarikatları dışlayıcı değil, dini ilimlere bağlı, ontolojik hakikat ve gerçekliğe uygun açıklama ve izahlarla toplumu bilgilendirmelidir."

AA

 

Kabe
Canlı Yayın
Şuan canlı Yayın
Dostça Bir Tavsiye
AKRA CANLI
 / 
close icon close icon
AKRA CANLI
Dostça Bir Tavsiye
Dostça Bir Tavsiye Add Icon volume up
 / 
Canlı Yayın
fast rewind
fast forward
Playlist
Bu özelliği kullanabilmek için üye girişi yapmanız gerekmektedir
  
Fikrini Paylaş
TAAHHÜTNAME

Hazırlamış olduğum ve sitenize gönderdiğim/ teslim ettiğim, tamamen orjinal ve bana ait olan, projemin/görüntü veya kaydımın, AKRA MEDİA tarafından kendisine ait kablolu/karasal/uydu, şifreli/şifresiz, free/paralı TV, video, DVD, VCD,VHS ,radyo, kaset, sinema ve sair mevcut yada ortaya çıkacak her türlü İşaret, ses ve /veya görüntü nakline yarayan araçlarla umuma iletim hakkı ve tüm internet siteleri ve sosyal medya platformlarında yayınlamasına, çoğaltma hakkı, yayma hakkı, işleme hakkı ve temsil hakkının kullanılmasına süresiz olarak müsaade ediyorum.

Projemin/görüntü veya kaydımın, bant, CD, VCD, DVD, GSM, MP3 Player, dijital kayıt vb. tüm yollarla kayıt, çoğaltma ve dağıtım haklarını, bilişim veya iletişim ortamında görüntülenmesini, iletilmesini, okunmasını, izlenmesini, dinlenmesini vb. interaktif veya normal CD, VCD, DVD, GSM, MP3 Player vb. şekilde basılarak veya ses kayıtlarının metin haline getirilip kitap olarak piyasaya sunulmasını sağlayacak her türlü materyal üzerine kaydı ile çoğaltılması, kullanılması, işlenmesi, yeniden ve genişletilmiş şekilde sesli, yazılı ya da görüntülü yayın haklarını, bu suretle de çoğaltılarak kullanılması, dağıtılması, pazarlanması vb. fikri, mali ve manevi haklarımın tamamını, programda gerekli görülen değişiklikleri yapma haklarımı bila bedel olacak şekilde, AKRA.MEDİA sitesine ve bu site'nin yetkilisi ve sahiplerine devir ve temlik ettiğimi, beyan, kabul ve taahhüt ederim.

Şehir Seçin
Close