İlke ve Değerlerinden Ödün Vermeden
Özgür Yayın Platformu Olarak Kalsın Diye
Yatsı21:46 İmsak04:08 Güneş05:49 İşrak06:30 Öğle13:06 İkindi16:58 Akşam20:11
Hava - Hava durumuAçık 13°C Nem %57
Türkçe
27 Şevval 1445 5 Mayıs 2024 Pazar
27 Şevval 1445
Akşam
20:11
Yatsı
21:46
İmsak
04:08
Güneş
05:49
İşrak
06:30
Öğle
13:06
İkindi
16:58
Giriş Yap

‘Birleşmiş Milletler’in Yapısı Değiştirilmelidir!’

17.12.2013    |
Hukukun Üstünlüğü Derneği Genel Başkanı Av. Süleyman Arslan Dünya İnsan Hakları Günü'nde Kocaeli Üniversitesi'nde organize edilen Uluslararası İnsan Hakları Çalıştayı'nda 'İslam İşbirliği Teşkilatı İçinde İnsan Hakları Çalışmaları’ konulu tebliğini sundu.  
Bugün İslam dünyasında İnsan hakları söylemine ihtiyatla yaklaşıldığını belirten Arslan bu mesafeli duruşun nedenlerini şöyle açıkladı: 
“Günümüzde insan hakları anlayışını belirleyen temel metin, 1948 tarihli BM İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’dir. Bu Beyanname büyük oranda kabul görmüş olsa da, batılı değerleri yansıtırken İslami hassasiyetleri dikkate almaması dolayısıyla İslam dünyasında çekinceyle karşılanmıştır. 

BM İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi, şekillenmeye başladığı ilk aşamadan itibaren, önemli tartışmaları da beraberinde getirmiş, milletlerarası kültür ve değerler arasındaki farkları ortaya çıkarmıştır. Zira insan hakları bildirgesini hazırlayan 2. Dünya Savaşı galipleri, diğer dinler ve ekolleri özellikle de İslam'ın kültürünü yeterince dikkate almamışlardır. Bu yüzden İslam İşbirliği Teşkilatı 1983 yılında Dakka’da yapılan 14. Dışişleri Bakanları Konferansı’nda İslam’da İnsan Hakları Dakka Bildirisi’ni yayınlamıştır. Bu bildiride İİT üyesi devletlerin insan onuruna bağlılığı, temel insan haklarını İslamî kurallara uygun olarak gerçekleştirme niyetleri ifade edilmiştir. İnsan Haklarına ilişkin bu ilk bildiriyle başlayan sürecin ardından 1990 yılında 45 devletin katılımıyla gerçekleştirilmiş olan 19. Dışişleri Bakanları Konferansında alınan karara ek olarak İslam’da İnsan Hakları Kahire Bildirisi kabul edilmiştir.   

Kahire Bildirisi, başlangıç kısmında "İslam’daki temel haklar ve evrensel özgürlüklerin dinin ayrılmaz bir parçası olduğu ve onların "Allah tarafından son Peygamber aracılığıyla gönderilmiş... ilahi emirler" oldukları, böylelikle "onlara uymanın ibadet, uymamanın ise çirkin bir günah" olduğu belirtilerek, Batı kökenli seküler insan haklarının farklılığı ifade edilmiştir. Bu ifadelerle, Allah'ın hakların kaynağı olarak kabul edildiği açıkça belirtilmiştir.

Kahire Bildirisi mevcut insan hakları kavramını farklı bir perspektiften yorumlamış ve hakların içeriklerini de bu yoruma uygun bir şekilde belirlemiştir.” 
Arslan, İslam dünyasında İnsan hakları söylemine mesafeli durulmasının bir diğer sebebinin de Evrensel Beyanname’nin uygulayıcısı olan BM Teşkilatı’nın doğru yapılanmaması ve Beyanname’yi doğru uygulamaması olduğunu belirtti. İslam İşbirliği Teşkilatı’nı (ilk ismiyle İslam Konferansı Örgütü’nü) doğuran ve geliştiren belki de en önemli sebebin BM Teşkilatı’nın İslam dünyası halklarına karşı yapılan ihlallerde, özellikle İsrail’in Kudüs’te yaptığı ihlallerde gerekli hassasiyeti göstermemesi, gerektiği ağırlıkta müdahil olmaması olduğunu ileri sürdü. Bu hususun daha başından itibaren İslam dünyasının kendi bünyesinde ayrı bir çalışma yapmasını ve İslam Konferansı Örgütü’nün kurulmasını elzem hale getirdiğini ifade etti.
BM Teşkilatı’nın doğru yapılanmamasını eleştiren Süleyman Arslan:
“BM’de veto yetkisine sahip daimi üye statüsünde bir tek Müslüman devlet bulunmamaktadır. BM’de veto yetkisine sahip daimi üyeler 2. Dünya Savaşı galibi ülkelerdir. Bu yapılanma ve uygulama dolayısıyla BM birçok insan hakları ihlalinin bizatihi nedenini teşkil etmektedir. BM Güvenlik Konseyinde alınan kararlarda iki milyar civarındaki nüfusuyla Müslüman toplumların hassasiyetleri ve hakları gerektiği şekilde dikkate alınmamaktadır. Bugün dünyadaki Müslümanlara yönelik insan hakları ihlallerinin önemli bir kısmı BM Güvenlik Konseyindeki veto yetkili daimi üyelerin hakimiyet alanlarında gerçekleşmektedir.  Dolayısıyla bu yapı değişmeli ve İİT ülkelerinden en az biri veto yetkili daimi üyeler arasında yer almalıdır" şeklinde görüşlerini açıkladı. 

Tebliğinin sonunda “İslam İşbirliği Teşkilatı” bünyesinde bağımsız ve daimi bir insan hakları komisyonunun kurulmuş olmasının, İslam dünyasında insan haklarının geliştirilmesi ve İİT’nin etkinliğinin artması açısından önemli bir adım olduğunu belirten Süleyman Arslan,  “Bu noktada, Komisyonun daimi bir merkezinin ve güçlü bir kadrosunun olması son derece kritik öneme haizdir. Daimi bir merkezi ve güçlü bir kadroya sahip Sekreteryasının olması Komisyonun gelişmesinde ve beklentileri karşılamasında önemli bir dinamik olacaktır.” tezini ileri sürdü. Bu bağlamda, Başkanı bulunduğu Hukukun Üstünlüğü Derneği’nin Dünya İnsan Hakları Günü olan 10 Aralık 2013’te İslam İşbirliği Teşkilatı ve T.C. Dışişleri Bakanlığı’na yazılı bir müracaatta bulunarak İİT Bağımsız ve Daimi İnsan Hakları Komisyonu’nun daimi bir merkezinin kurulmasına karar verilmesi ve merkezin tarihi geçmişi, coğrafi konumu, ulaşılabilirliği, güçlü ekonomisi, istikrarı, demokrasi ve insan hakları alanındaki gelişmişliği göz önüne alınarak İstanbul olarak belirlenmesi için girişimde bulunulmasını talep ettiğini haber verdi.

 
Kabe
Canlı Yayın
Şuan canlı Yayın
Canlı Yayın
AKRA CANLI
 / 
close icon close icon
AKRA CANLI
Canlı Yayın
Canlı Yayın Add Icon volume up
 / 
Canlı Yayın
fast rewind
fast forward
Playlist
Bu özelliği kullanabilmek için üye girişi yapmanız gerekmektedir
  
Fikrini Paylaş
TAAHHÜTNAME

Hazırlamış olduğum ve sitenize gönderdiğim/ teslim ettiğim, tamamen orjinal ve bana ait olan, projemin/görüntü veya kaydımın, AKRA MEDİA tarafından kendisine ait kablolu/karasal/uydu, şifreli/şifresiz, free/paralı TV, video, DVD, VCD,VHS ,radyo, kaset, sinema ve sair mevcut yada ortaya çıkacak her türlü İşaret, ses ve /veya görüntü nakline yarayan araçlarla umuma iletim hakkı ve tüm internet siteleri ve sosyal medya platformlarında yayınlamasına, çoğaltma hakkı, yayma hakkı, işleme hakkı ve temsil hakkının kullanılmasına süresiz olarak müsaade ediyorum.

Projemin/görüntü veya kaydımın, bant, CD, VCD, DVD, GSM, MP3 Player, dijital kayıt vb. tüm yollarla kayıt, çoğaltma ve dağıtım haklarını, bilişim veya iletişim ortamında görüntülenmesini, iletilmesini, okunmasını, izlenmesini, dinlenmesini vb. interaktif veya normal CD, VCD, DVD, GSM, MP3 Player vb. şekilde basılarak veya ses kayıtlarının metin haline getirilip kitap olarak piyasaya sunulmasını sağlayacak her türlü materyal üzerine kaydı ile çoğaltılması, kullanılması, işlenmesi, yeniden ve genişletilmiş şekilde sesli, yazılı ya da görüntülü yayın haklarını, bu suretle de çoğaltılarak kullanılması, dağıtılması, pazarlanması vb. fikri, mali ve manevi haklarımın tamamını, programda gerekli görülen değişiklikleri yapma haklarımı bila bedel olacak şekilde, AKRA.MEDİA sitesine ve bu site'nin yetkilisi ve sahiplerine devir ve temlik ettiğimi, beyan, kabul ve taahhüt ederim.

Şehir Seçin
Close